JoomlaLock.com All4Share.net

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN’DA GÜLLER YETİŞİR

Gönül ne çay ister ne kahve;
Gönül muhabbet ister, çay kahve bahane.


Hâcegân meclislerinde çaylar muhabbetle demlenir, muhabbetle içilir. Çaylar aşk olur içenlerin gönlünde… Huzur, sevgi olur. Çaylar kalpteki yağı çözerken, sohbetler anlayıştaki gafleti giderir. Adeta çay yerine sohbetler içilir bu meclislerde.

“Çay için!..” buyuruyor Ğavs Hazretleri (ks). Çay için ve sohbetleşin… Sevgiliyi anlatın birbirinize. O’nun ahlakını, anlayışını, dostluğunu, muamelesini konuşun… Her şeyiyle O’nu tanıyın.

Usve-i Hasene olan Peygamber Efendimiz’i (sav) tanıyın. O’nun (sav) özlediği, “sevgili kardeşlerim” dediği Allah dostlarını konuşun… Onları konuşmak, onlardan bahsetmek dilinde sohbet olur, gönlünde muhabbet…

Hâce Hazretleri’nin (ks) ihvanları bir dönem iş yerlerini küçük mescidlere çevirmişlerdi adeta. İbadetler orada huzurla yapılır… Çaylar muhabbetle içilirdi. Sevgilinin sohbeti yapılırdı. Hâce Hazretleri “Dünyayı aramıza koydunuz bu alışkanlıkla rınız da azaldı.” buyuruyor.

Bir insan muhabbetinin manasını anlamak istiyorsa masivaya karşı olan muamelesinden öğrenmelidir.

Evliyaullahtan biri, bir çocuğu bal yerken görürler ve “Senin adın ne?” diye sorarlar. Çocuk iştahla yediği baldan başını kaldırır, soruya “bal” diye cevap verir. Bu cevap Evliyaullahın çok hoşuna gider. Yanındakilere bu çocuktan güzel derviş olur, buyuruyor. Yaptığı işe rabıtası çok kuvvetli…  Bizim yöneldiğimiz şeyler, bizim ballarımız neler acaba? Biz adımızı, kimliğimizi, kulluğumuzu unutup nelere yöneliyoruz?

Sevginin çekici bir yönü vardır. Neyi seversen osun, değerin sevdiğin şey kadardır.

Hâce Hazretleri’nin (ks) bir ihvanı Erzurum’dadır… Çayı ocağa koydum siz gelmeden içmem, der. Sevginin şiddeti Hâce Hazretleri’ni (ks) oraya çeker.

Erzurum ihvanları uzun süre görmedikleri Hâce Hazretleri’ni (ks) özlemişlerdir. Bir muhabbet halkasında özlemlerini dile getirerek Cenâbı Hakk’a(cc) yalvarırlar. Hâce Hazretleri’ni (ks) görmek isterler. Ertesi gün cumadır. İhvanları İstanbul’da Hâce Hazretleri’ni Cuma namazına beklerken, haber Erzurum’dan gelir… Sevgi ve muhabbet Erzurum’a çekmiştir O’nu (ks).

Yine bir gün Erzurum’dan İstanbul’a gelirler… Ertesi gün geri dönerler. Herkes şaşırmıştır bu dönüşe. O’nun (ks) bu geri dönüşü muhabbetinin şiddetindendir. O sana böyle gelirken, sen nereye gidersin, neyi özlersin hayatında…

Sevgi varsa mesafeler kısalır, sevgi yoksa yakınlıklar uzaklaşır…

Muhabbetin çekiciliği olduğu gibi, muhabbetsizliğin de iticiliği vardır. Eğer bir bölgede kardeşlik, muhabbet azsa… nefislerinden kaynaklanan problemleri kardeşliklerinin önüne geçiriyorlarsa nimet elden kaçabiliyor. Muhabbet dostu çekerken, muhabbetsizlik dostunu uzaklaştırır bizden…

Muhabbet kardeşliği kuvvetlendiren bir bağdır. Muhabbetle müminler bir binanın tuğlaları gibi olurlar.

Hiçbir yakınlık, akrabalık olmadan, menfaat olmadan sırf Allah rızası için birbirini seven Müslümanlar, kıyamet gününde arşın gölgesinde gölgeleneceklerdir.

İki kişi Allah (cc) için bir araya gelse üçüncüsü Allah (cc) olur. İnsanlar birbirini tanıdıkça severler,     Allah’ı sevdikçe tanırlar…

“Allah, bir insanda iki kalp yaratmadı.” (Azhab-4)  

“Aşk, Allah’ın kula gelişidir.” buyuruyor Hâce Hazretleri (ks). Kalbini bu aşka hazırladın mı? Cenâbı Hakk (cc) gönlüne nazar ettiğinde neler görüyor, hiç düşündün mü? Hz. İbrahim’de (as) sevgi ve muhabbet görüyor…. Ona Halilim (dostum) diyor. Hz. İbrahim (as) Halilullah oluyor.


Hâce Hazretleri’nin (ks) sohbet meclislerinde kalbi Allah (cc) muhabbetiyle çarpan gençler görülür. Onların yüzlerinden muhabbet yayılır o meclise. Ateşin etrafında dönen pervaneler misali âşıktırlar o Güle. Hepsi o muhabbet yağmuruyla Gülzar-ı Hâcegân’da (Hâcegân’ın Gül bahçesi) bir gül olurlar.

Semazenler sema döndü,
Aşk muhabbet ile yandı,
İhvanlar hep aşka kandı,
Hâcegânlar tekkesinde.
Hâce Hazretleri (ks)


Onlardan gül kokusu yayılacak etrafa. Gülzar-ı Hâcegân’ın kokusu yayılacak. Onlar gönüllerinde taşıdıkları muhabbeti sunacaklar insanlara.
Muhammedî bir ahlaka, Muhammedî bir sevgiye ne kadar da susamış insanlar. Muhabbetin kaynağı Peygamber Efendimiz’dir (sav). Sen sünneti yaşadıkça O’nu yaşatacaksın… Sen hayat bulacaksın, seninle tüm dünya hayat bulacak.

Sünneti sevgiyle üzerimizde taşımak… Sakalını Peygamber Efendimiz’i (sav) sever gibi hürmetle sevmek… O’nun diye sevmek… Sarığını, misvağını sevgiyle taşımak…

Zamanın arkasına sığınıp bahane üretenler, yaşadıkları dini kime sunacaklar. Peygamber sevgisi sadece dilde, kuru bir şekilde olmaz. Ahlakında, anlayışında, yaşantında, fikrinde O’nun boyasıyla boyanırsın.

Aşkın deryasına dalsak,
Orda hazineler bulsak,
Mürşid rengine boyansak,
Hâcegânlar tekkesinde.
Hâce Hazretleri (ks)

Âşık maşuğunun rengine boyanır. Kendini, varlığını, nefsini çıkarır aradan. Bize bakıldığında Allah hatıra gelmiyorsa, boyamız çabuk siliniyor demektir. Muhabbetinle İslam’ı, imanı, ihsanı, ihlâsı kök boya gibi işle üstüne, çıkmasın hemen... Bırak da nakkaşlar senden güzel bir kul deseni çıkarsınlar… Seni Hakk’a sevdirsinler.

Bu yolun nakkaşları onlarda iman, ihsan, ihlâs deseni çizer… Çizilen desenin tâcı aşktır…  Çünkü bu yol aşk muhabbet yoludur… Bu yol Rah-ı aşktır… En kısa kestirme yol: Şüttar yoludur (aşıklar yolu). Zahmetlidir, çilelidir… Fakat Hakk’a giden en kestirme yoldur…

Bu yola sevgisiz birini kabul etmemişler… Eşeğini seveni dahi almışlar da, sevgisiz birine kapıyı bile açmamışlar…

Sevgi bu yolda insanın azığı olur, tahammülü olur… Hâce Hazretleri’nin buyurmasıyla “Tuzsuz taş yalarken” sevgi onun tuzu olur…

Hâce Hazretleri (ks) bazı sakal bırakan ihvanlarını görünce çok sevinirler. Buyururlar ki, “Sizi Peygamber Efendimiz’le  tanıştırmak, sizi O’na sunmak istiyorum.”

Onlar senin aşkından Ya Rasûlallah, Sana benzemeye çalışıyorlar.

Senin güllerin şimdi Gülzar-ı Hâcegânda yetişiyor Efendim… Senin varislerin sana sunmak üzere güller yetiştiriyor bu bahçede…

Ahlakımızla, anlayışımızla, muhabbetimizle sevdiklerine sunulan güller eyle bizi…
Dostlarının bahçesine bizi de al Ya Rabbi… Onların bahçesinde gül olamasak da ayrık otu olalım. Gülün kokusu sinsin üstümüze… Onların hatırına bizi de sev Ya Rabbi…

Rabbim sevdiklerini bize sevdir, sevdiklerine de bizi sevdir… Amin…


Bahçesinde gül olsam
Ocağında kül olsam
Kapusunda kul olsam
Sultan Abdulkadir’in


GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2010 NİSAN SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort