JoomlaLock.com All4Share.net

GÜL KOKULU MEKÂNLAR


Şehirler insanın sosyal yaşamı sonucu bir araya gelişlerinin simgesidir. Şehirler binlerce yıllık kültürü ve mirası taşırlar. Taşıdıkları bu miras şehirlerin kimliklerini oluşturur.

Şehirler insanın sosyal yaşamı sonucu bir araya gelişlerinin simgesidir. Şehirler binlerce yıllık kültürü ve mirası taşırlar. Taşıdıkları bu miras şehirlerin kimliklerini oluşturur.

Yaşanan olaylardan izler taşır yüreklerinde mekânlar. Bazı mekânlar da kişileriyle bütünleşmiştir adeta.

Erzurum Abdurrahman Gazi’nin (ra), İmam Efendi’nin (ks), Hacı Salih Efendi’nin (ks), Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi’nin ve isimlerini sayamadığımız nice büyüklerin şehridir. Erzurum’un manevi sahipleri onlardır.

Erzincan Terzi Baba’nın (ks), Pir-i Sami’nin (ks) şehridir.

Konya Mevlana’dan aldığı mirasla bir semazen gibi dünyanın etrafında dönmektedir.

İstanbul; peygamberlerin, sahabelerin, evliyaların şehri… Sen özündeki gül kokusunu (peygamber kokusunu) kaybetmezsin İstanbul…

Veysel Karani’yi barındıran yer: Yemen… Senden gelen koku Peygamberimizi(sav) mest etmiştir. Biz nasıl sana hayran olmayız…

Müslümanların ilk zaferi Bedir… Sana katılan bütün sahabeler övülmüş.

Uhud’a giderseniz Hz. Hamza’yı (ra) hatırlarsınız. Kahramanlığıyla siz de cesaretlenirsiniz. Şehadetinin hazinliği sizin de hüznünüz olur.

Şehitolduğunda üzeri kefenlenemeyen sahabeyi hatırlarsınız. O, Peygamberimize en çok benzeyen ve Mekke’nin en güzellerinden, en zenginlerinden olan Musab’dan (ra.) başkası değildir.  

Onları hatırlarken imanınızın kuvvetlendiğini hissedersiniz.

Hendek’te Selman-î Farisi’yi hatırlarsınız. Kölelikten valiliğe giden yolda en büyük sermayesi Peygamber (sav) sevgisi ve Peygamber (sav) dostluğuydu. O, aileden sayılmıştı.

Hayber Hz. Ali’yi hatırlatır. Yiğitliğin destanı yazılır orada…

Sevr, Hira O’nun (sav.) ayak izini taşır. Arafat bütün Müslümanlardan izler taşır. O’nun(sav) hürmetine yaratılan bütün kâinat, Peygamberimizden (sav) izler taşır.

Şehirler kimlikleriyle tanınırlar. Bu kimlik onlarda bir hava, bir koku oluşturur. Gülünü kaybeden şehirler solmuştur, kimliksizleşmiştir, sevimsizleşmiştir. Gül kokmayan şehirlerde hava alamazsınız, boğulursunuz. İçinize bir kasvet çöker…

Gül, Peygamber (sav) simgesidir. Gül, İslam medeniyetinin özüdür. İslam medeniyeti gül medeniyetidir bir yönüyle… İslam’ı yaşayalım ki, gül koksun şehirlerimiz… Gül’den iz taşıyan bütün şehirlerin kokusu farklıdır.

Erzurum’a giderseniz manevi kokusuyla adım atarsınız şehre. Adım başı bir türbeyle karşılaşırsınız. Ve selamlaşırsınız onlarla. Aldığınız koku da onların kokusudur. Bu koku her yerde aynıdır.

Evliyaullah sevgisi, Erzurumlulardan muhabbet olarak yansır size. Erzurumlulardan sıcak bir muhabbet akar gönlünüze…

Konya’da sizi bekleyen Mevlana kokusudur… Asırları aşan çağrısıyla size “gel” demektedir.

İstanbul, manevî kokunun merkezi gibidir Türkiye’de. İstanbul onca günah yorgunluğuna rağmen, manevi kokusunu yaymaktadır tüm dünyaya… Eyüb-el Ensarilerin (ra), Akşemseddinlerin (ks) manevi mirasında taze güller kokar İstanbul’da.
İstanbul en çok camileriyle tanınır. Camilerinden, mescitlerinden yayılan nur canlı tutar İstanbul’u… İstanbul’u Nur mescidine çevirir bu mekânlar.

Elazığ, Bitlis, Adıyaman… Onlar da Türkiye’nin çeşit çeşit, renk renk kokularıdır.

Dünyayı aydınlatan nur, sevgililer sevgilisi. Âlemlerin efendisi, gönüllerin sultanı, Peygamber Efendimizden (sav) yayılan kokuyla Medine-i Münevvere’den gelmektedir.

Âşıklar bu kokunun sarhoşluğuyla mest olmuş, bu dünyayı unutmuşlardır. O’nu hatırlatan her şey gönüllerinin tacıdır. O’ndan uzaklaştıran her şeyden uzaklaşmışlardır. Gül’ün kokusu yayılır Medine’nin her sokağından… Bu kokunun bir damlası onları dünyanın en zengini yapmıştır. Bu zenginlik pahayla ölçülmez. Aşklarının ameli, en büyük sermayeleridir onların…

Mekke-i Mükerreme Cenab-ı Hakk’ın zatının tecellisiyle simsiyahtır… Aşkıyla yanmıştır adeta.

Peygamberler eliyle kurulmuş, onlarla yaşatılmış, şehirlerin anası: Mekke… En çok sevilen şehir Mekke… Seni Peygamber Efendimiz (sav) sevmiş. Sen gönüllerimizin tacısın…

Âşıklar Kâbe’de Altınoluk’tan gönüllerine akacak aşk damlasını beklerler her an… Bu damla ilah-i aşk damlasıdır… Bir perde aralansın diye dua ederler orada… Tavaf ederler sevgilinin mekânında. Tavaf gönüllerinin aşk yoludur.

Gül kokulu mekânlar; Nuh’un gemisi gibi bizi, bu dünyanın tufanından kurtaran yerlerdir.

Ramazan ayında gül kokulu bu mekânlar, gül bahçesine dönerler… Sahuruyla, iftarıyla, çarşısıyla, insanıyla gül medeniyetinin simgesi

olurlar. Gül’ün (sav) izinden giden gül kokulu insanlara, gül kokulu mekânlara kavuşturan Yüce Mevlâ’mıza sonsuz şükürler olsun.


GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2008 ARALIK SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort