JoomlaLock.com All4Share.net

BU YOL SİZİ ALLAH’A DAVET EDER

Bu yolla tanıştığınızda,  sünnetin canlı yaşandığını göreceksiniz. Sünnetten aktarılan taptaze sohbetlerle karşılaşacaksınız. Bu sohbetler ki, ilmin  tevarüs ettiği bir gönülden süzülen incilerdir. Size dinin hakikatlerini açıklayan kaynak bilgilerdir.

Bilgi, kaynağından gelirse katışıksız ve tertemizdir. Günümüzde aslından uzaklaştırılan bir dinle karşı karşıya bırakılmışız. İnsanlara sunulan din, Allah’ın bize gönderdiği din değildir. Muhammedî bir din değildir bu…

Birilerinin nefislerinden, hevalarından uydurdukları din, bizi Allah’a(celle celaluhu) vasıl kılmaz.

Allah’a(celle celaluhu) vasıl olmayı gündeminden uzaklaştırmış Müslümanlar… Dinlerini Allah’a(celle celaluhu) sunamaz olmuşlardır. Allah’a (celle celaluhu) sunulacak bir din de kalmamıştır artık.

Bugün Allah’ın (celle celaluhu) nimeti ve azabını algılayışımız da değişmiştir. Biz, azabı nimet sayar olmuşuz. Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz buyuruyor. “Allah (celle celaluhu) bir topluluğa azap edeceği zaman, o topluğun içindeki âlimleri çeker, alır.” Bugün Müslümanların anlayışları körelmiştir… Feraseti ve yakınlığı olan âlimlerimiz azalmıştır.   

Maya temiz ve sağlam olmayınca yetişen nesil de çabucak bozulmaktadır. Müslümanlara bakın; hayatlarını, amellerini, anlayışlarını, kavramlarını inceleyin… Bir yerlerinde nefse açılan bir kapı göreceksiniz. Bu kapılar kapanmadan, kavramlar İslamîleşip özüne yaklaşamaz. Bu yol, sizi dinin özüne davet etmektedir.

Din kavramlarıyla ayakta durur. Kavramların içini boşalttığımızda yaşanılacak bir şey kalmaz.

Dinin kavramlarının insan-ı kâmillerde sarsılmaz bir kale gibi, dimdik ayakta durduğunu göreceksiniz. Bu kale dinin kalesidir. Bu kaleyi topla, tüfekle yıkamazsınız… Bu İslam kalesinin sahibi Allah’tır (celle celaluhu), Resulullah’tır (sallallahu aleyhi vesellem) ve dostlarıdır…
Bu yol sizi; bu sarsılmaz, yıkılmaz iman kalesine, dinin kalesine davet etmektedir.

Kaleye sığınmak pasif bir eylem değildir. Bu kale, içinden başka kaleler de kolonlayacaktır…  Küfrün ve fitnenin karşısında anlayışıyla, yaşamıyla, ahlâkıyla, imanıyla dimdik ayakta duran kaleler… Muhammedî kaleler…

İnsanlığın özlediği ve ihtiyaç duyduğu şey Müslüman duruştur. Bu bir Hüseynî duruştur. Bu yol sizi, Hüseynî bir duruşa davet etmektedir.

“İman içimize oturmazsa, imanî meseleleri sürekli öteleyebiliriz.”

Bilgiyi işleyecek ve kullanacak olan imandır. Bilgi,  kulun Allah’la (celle celaluhu) birlikteliğini, kulluğunu anlaması içindir.

“Allah’la (celle celaluhu) tanışmayan bir insanın imanı kâmil olmaz. Müslüman olur, ama mümin olmaz.” buyuruyor Hz. Mevlana Hâce Yakub Sani (kuddise sırruh).
İnsanı Allah’la (celle celaluhu) tanıştıracak, buluşturacak olan mukarreb  mürşid-i kamillerdir.
“Biz Alah’tan (celle celaluhu) kaçar olmuşuz. Allah’sız (celle celaluhu) yaşamayı tercih etmişiz.” “İmanı hayatımızda kullanmak yerine, imanı bütün meselelerin dışında bırakmışız.” buyuruyor Hâce hazretleri.

Bu yol sizi Allah(celle celaluhu) ve Resul’ünün (sallallahu aleyhi vesellem) önüne hiçbir şey geçirmemeye, hayatınızda imanî meselelerinizi öncülemeye çağırmaktadır.

İmansız bir kalp nasıl ölü gibiyse, müminin olmadığı bir dünya da ölüdür. Onu diriltecek Müslümanlardır.

Gelin ve yaşayın…
Dünya yeniden hayat bulsun sizinle ey müminler, muvahhidler, muttakiler, mukarrebler… “Allah’ın ipine topluca sarılın.” buyuruyor Yüce Mevlâmız.

Bu yol sizi Allah’a (celle celaluhu) davet etmektedir.
Gelin hep birlikte bu ipe sarılıp kurtuluşa erenlerden olalım…


GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2008 EKİM SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort