JoomlaLock.com All4Share.net

FİTNE GÜNÜ BU ŞAHIS HİDAYET ÜZERE...

Fitne günü

Fitne Günü Bu Şahıs Hidayet Üzere - Sâlik-i İrfân

Sayı : 113 - Mayıs 2017

 

Fitne Günü Bu Şahıs Hidayet Üzere

 

Hamd Rabbul alemîn olan Mevlamızadır. O bizi sevgi ve merhametle yaratan Allahımızdır. Bizi insan olarak, ümmet-i Muhammed olarak yaratmış ve elhamdulillah ki Hâcegân nisbetine ulaştırmıştır. Rabbimize şükürden aciz kaldığımızı ifade eder ve O’nun sonsuz merhametine sığınırız.

Sonra, insan olmaktan sonraki en büyük nimetimiz sahibimiz, şefaatçimiz, Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) Hazretleri’ne de zerreler adedince salat, selam ve ihtiram ederiz.

Bugün birilerinin “Peygambere salavat getirmek, bana, yağcılık yapmak gibi geliyor!” dediğini duyuyoruz. Böyle bir edepsizlikten Allah’a sığınarak diyoruz ki: “Ya Rasulullah! Senin ayağını bastığın yer gözümüze sürme olsun. Senin mübarek bedenin, terin, sesin, nefesin, miras bıraktığın ilmin, irfanın, ahlakın... her şeyin ama her şeyin bize şifadır, kurtuluş vesilesidir! Bizi Sensiz bırakma! Bize hem bu dünyada hem ahirette sahip çık. Bunlar günahkar da olsa benim ümmetimdendir, de. Amandır ya Rasulallah amandır! Herkesin kendi derdine düşeceği günde bizi garip bırakma!” Bizim imanımız bu, ikrarımız bu…

Ahir zamanda olduğumuzdan şüphe yok; çünkü Efendimiz (sav) bugünlerin geleceğini, böyle edepsizlerin çıkacağını da ifade etmişler: “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur’an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun! Koltuğuna kurulan tok bir adamın ‘Size sadece şu Kur’an yeter, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz!’ diyeceği günler yakındır...” (Sünen-i Ebu Davud, 4604)

“Dikkat edin! Sizden birinizi emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaştığında -koltuğuna yaslanmış olarak- ‘Bilmiyorum, Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız!’ derken bulmayayım.” (Sünen-i Ebu Davud, 4605)

Efendimiz’e (sav) bugün dil uzatan kimseler, bilerek ya da bilmeyerek müsteşriklere hizmet ediyorlar. Batıl dünyası yüzlerce yıldır ümmet coğrafyasında çalışmalar yapıyor. Elde ettikleri sosyolojik, psikolojik, coğrafi, dini verileri kullanarak insanımızı yönetme-yönlendirme programları oluşturmaktalar. 

Müslüman toplumlarda dini eğitimin esası olan “Kur’an bilgisi ve Peygamber sevgisi” gerçeğinden hareketle, bu iki kaynağı tahrif ve tahrip etmek amacıyla Kur’an-ı Kerim’in modern(ist) yorumları ve Efendimiz (sav) hakkında şek-şüphe, vehim-vesvese oluşturma çabaları dün-bugün başlamış değil.

Osmanlıyı yıkan güçler elbette ki cumhuriyetin başlangıcından itibaren “dini değerler” noktasında fazlasıyla duyarlı idiler. Dini değerlerin mümkünse yok edilmesi değilse kontrollü bir şekilde yaşamasına izin verilmesi uygulaması esas alındı. Bu bağlamda özellikle Ankara İlahiyat Okulu’nun (kendi ifadeleriyle ‘ekolü’nün’) iyi irdelenmesi gerekir. 

“Her şey aslına döner.” kaidesi mucibince kapatılan tekkeler, dergahlar, yasaklanan dini eserler halk nezdinde-gönlünde yine karşılığını bulup yaşarken; İmam Hatip Liseleri-İlahiyat fakülteleri de asli konumuna doğru evrilmeye başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı her ne kadar siyasetin kendine açtığı yolda cesurca yürüyemese de güzel adımlar atmaya başladı.

Bu yazıyı kaleme aldığımız saatlerde 16 Nisan referandum sonuçları henüz netleşmemişti. Fakat şundan eminiz ki halkımız, Cenabı Mevlamızın bizlere takdir ettiği role yavaş yavaş hazırlanmaktadır. Yüzlerce yıl bütün ümmetin sesi-temsilcisi olan bu millet, bugün Erdoğan liderliğinde toparlanmakta, bir araya gelmektedir. Erdoğan sonrasında da Allah’ın izni, lütuf ve keremiyle ondan daha iyileri gelecek ve bütün Bâtıl dünyasına gereken cevaplar verilecektir. Cenabı Mevlamız bizi o günlere eriştirsin. O günleri görmeden canımızı almasın inşaallah.

Evet, o güzeller güzeli Sahibimiz, Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) hazretlerinin yetiştirdiği örnek insanlardan Hz. Osman (ra) efendimizin hayatından tablolar paylaşmaya devam ediyoruz:

Abdullah bin Abbas (ra), Rasulullah Efendimizin: “Ya Rabbi! Osman’ı kıyamet gününün sıkıntılarından kurtar, ona rahatlık ver. O bizim birçok sıkıntımızı gidermiştir.” buyurduğunu bildirmiştir.

Osman efendimiz ticari işlerini yapar yapmaz koşturur, ekseriyetle Peygamberimiz’in (sav) yanından ayrılmazdı.

Peygamberimiz (sav) kendisine 40 gün komşuluk yapan Hz. Osman’ın su şıpırtısını bile duymadığını, buyurmuştur.

Yine buyurdular ki: “Biz Osman bin Affân’ı, Allah Teala’nın halili ve kerim olan babamız İbrahim aleyhisselama benzetiyoruz.” 

Abdullah bin Ömer’in bildirdiği hadisi şerifte ise: “Osman ümmetimin en hayırlısı ve en çok ikram edenidir.” buyuruldu.

Osman (ra) cömert, haya sahibi idi. Gecenin bir kısmında uyur, sonra ibadete kalkardı. Gündüzleri de oruçla geçirirdi. 

Zümer Suresi’nin 9. ayeti kerimesi Hazreti Osman, Hz. Ebu Bekir veya Hz. Ömer için indirilmiştir, şeklinde görüşler ileri sürülmüş; müfessirlerin çoğu bu ayeti kerimenin Hz. Osman hakkında indirildiğini bildirmişlerdir. 

“Yoksa, o, ahiret (azabın)dan korkarak, Rabbinin rahmetini umarak, gecenin saatlerinde secdeye kapanır, kıyamda durur bir halde taat ve ibadet eden kimse (gibi) midir? De ki: ‘Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ Ancak temiz akıl sahipleridir ki (bunlar) hakkıyla düşünür.” (Zümer Suresi 9)

Bir gün Rasulullah (sav) yakında meydana gelecek fitneleri zikrediyordu. O sırada kendini örtmüş bir kişi geçiyordu. Serveri Alem: “O fitne günü bu şahıs hidâyet üzere olacaktır.” buyurdular. Kalkıp o şahsa baktım. O kişi Osman bin Affân idi. Rivayet eden diyor ki o şahsı Rasul-i Ekrem’e göstererek “Ya Rasulallah! Bu mudur?” dedim. “Evet!” buyurdular. 

Yine aynı hususta hasen hadis olarak Hz. Aişe (ra) annemizden rivayet edilen hadisi şerifte: “Ya Osman! Allah sana (hilafet denen) bir gömlek giydirecek. Eğer münafıklar onu soymak isterlerse, bana kavuşasıya kadar sakın onu çıkarma!” buyrulmuştur. Bu hadisi şerif sebebiyle Hazreti Osman’ın muhasara edildiği zaman halifelikten çekilmediği nakledilmiştir.

Bir diğer hasen hadis olarak İbni Ömer (ra) rivâyeti ile Rasul-i Ekrem (sav), Hz. Osman zamanında çıkacak fitneyi zikrettikten sonra Hz. Osman’ı işaret ederek: “O fitnede bu, mazlum olarak katledilir.” buyurmuştur.

Rasulullah (sav): “Bütün peygamberler, hayatlarında bir kimse ile iftihar etmiştir. Ben de Osman bin Affân ile iftihar ederim.”  buyurmuşlar. Yine buyurmuşlar ki: “Bütün melekler benim ile iftihar ederler. Ben de Osman bin Affân ile öğünürüm.” 

Rasulullah (sav) Efendimiz’in, Hazreti Osman’a buğz eden bir kimsenin cenaze namazını kılmadığı da rivayet edilmiştir.

Halife Hz. Ebû Bekir (ra) zamanında Medine’de kıtlık olduğu bir sırada Hz. Osman, Şam’dan 100 deve yükü buğday getirtmiştir. Bazı tüccarlar satın almak için yanına koşarlar. Ancak o:

“Sizden daha iyi alıcım var. Sizden daha fazla kar veren var, der. Sahabiler bunu Hz. Ebu Bekir’e bildirip üzüldüklerini ifade ederler. Hz. Ebu Bekir, Hz. Osman’ı herkesten iyi tanıdığı için onlara şöyle der:

O, Rasulullah’ın damadı olmakla şeref kazanmıştır. Cennette de onun arkadaşıdır. Siz onun sözünü yanlış anlamışsınızdır. Buyurun, beraber gidelim ve durumu kendisinden öğrenelim.

Hz. Osman’ın yanına vardıklarında Hz. Ebu Bekir:

Ey Osman, bu insanlar sözlerine üzülmüşler. Ne dersin, meselenin aslı nedir?

Hz. Osman şöyle cevap verir:

Ey Rasulullah’ın halifesi! Onlardan daha iyi alıcı olan biri, 1’e 700 veriyor. Biz de buğdayı 1’e 700 verene sattık.”

Hz. Osman bu sözleriyle, kervandaki malını Allah yolunda sadaka olarak verdiğini ifade etmektedir. Nitekim az sonra 100 deve yükü buğdayı Medine’de bulunan fakir sahabilere karşılıksız olarak dağıtıverir. Hz. Ebu Bekir buna çok sevinir ve Hz. Osman’ı alnından öper.

Cenabı Hak bizi Osman efendimize bağışlasın. Onun fedakarlığından-cömertliğinden bizlere de lütfeylesin. Cennetinde, cemalinde hepimizi o güzel insanlarla buluştursun. Amin, velhamdu lillahi Rabbil alemîn…

 

Yazar: Sâlik-i İrfân

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort