JoomlaLock.com All4Share.net

ALLAH'I SEVMEK ve ONUN TARAFINDAN SEVİLMEK

Allahı Sevmek ve Onun Tarafından Sevilmek

Allah'ı Sevmek ve Onun Tarafından Sevilmek - Gönül Pınarı

Sayı : 134 - Şubat 2019

 

Allah'ı Sevmek ve Onun Tarafından Sevilmek

 

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla. Salat ve selam efendimiz hazreti Muhamme’de, aline ve ashabına olsun. Her türlü övgü ve hamd yalnızca Allah’a (cc) mahsustur. O Allah ki zatının zikredilmesiyle kalplerin kilitlerini açar, zikredildikçe o kalbe onun sevgisi yerleşir.

Allah’a (cc) iman etmek insanın yaradılış gayesi ve varlık alemi içindeki en önemli eylemdir. Allah (cc) insanı sevdi yarattı, her şeyi insan için insanı da kendisi için yarattı. Bunun gereği Allah’ı bilmek, Allah’ı sevmek ve Allaha ibadet etmektir.

Bu ayki yazımızda ise bu başlığın üzerinde durmaya çalışacağız. İnsan farklı kapasiteler üzerine yaratılmıştır. İnsan kapasitesinin el verdiği sınırlar içinde Allah’ı tanıya bilen bir kul olarak aynı zamanda onu sevecektir de elinde olmaksızın…

Çünkü sevgi insanın mayasında vardır, insan sevgiden yaratılmıştır. Bunun kaynağı ise Kainatın efendisi, Efendimiz’dir. Çünkü onun varlığı ve yarattıklarına karşı, duygusu sevgisi, merhamet ve şefkati bütün sevgilerin merhametlerin ve şefkatlerin bütün sevgilerin merhametlerin ve şafkatlerin gerçek kaynağıdır. Bunun için insan sevmeden yaşayamaz. Rabbini seven bir insanın bu haliyle gerçekte ışığı o kaynağa yansıtmıştır. Ve böylelikle o ışığın kaynağı ile aynası arasında bir bağ olmuştur, bir sevgi bağı… Bütün yaradılışın ve kainatın mayasında sevgi vardır.

Çiçekler sevgiyle açar kelebekler sevgiyle o çiçeklere konarlar. Yağmur sevgiyle o sevginin şiddetiyle o kuru ve çatlak toprağı yeşertir, ağaçlardaki tomurcuklar sevgiyle açar. Yıldızlar sevgiyle parlar, güneş sevgiyle doğar, deniz sevgiyle aşkla dalgalanır, bunların asıl kaynağı olan insan ise sevgiyle yaşar. Sevginin en şiddetlisi ise aşktır. Aşk ise Allah’a olur, çünkü böyle kuvvetli bir duygu fani şeylere verilmez. Bizi bizden daha çok seven bize bizden daha yakın olan zata ancak böyle bir sevgi olur. Bizi bizden daha çok sevdiğinin göstergesi tüm kainat ve içindeki bütün varlıklardır.

Allah tüm kainatı önümüze sermiş ve bütün ihtiyaçlarımızı görmektedir. Allah’a olan sevgi (Aşk) Kur’an’da hazreti Peygamber Efendimiz’e (sav) tabi olmaktan onun varislerini sevmekten geçtiğini belirtir. “Öyle kimseler vardır ki onlara baktığınızda Allah hatıra gelir.”

Ezandaki sedayı hissedip namazda Rabbimizle buluşmak bu sevginin bir göstergesidir. O bizi sevdiği için huzuruna davet ediyor bizde buna karşılık onu sevdiğimiz için o davete icabet ediyoruz. Seven insan sevdiğinin davetine icabet eder, çünkü Rabbimize olan sevdamızı en belirgin şekilde gösteriyoruz. Günde beş vakit okunan ezanlar Allah’ın mümin kullarına verdiği bir randevudur. Sevdiğimiz bizi günde beş defa huzura davet ediyor… Buna icabet etmeyen gitmeyen kimsenin hakikatte ne kadar sevgisiz olduğu bu sevgiden habersiz olduğu görülmektedir.

İşte Allah’ı (cc) sevmek ve onun tarafından sevilmek… Sevgi insan oğluna verilmiş bir güçtür. Bu gücü uygun yere uygun miktarda dağıtmak hayattan daha çok lezzet almaya sebeptir. Sevginin kullanıldığı yer ve ölçü çok önemlidir. Şunu unutmamak gerekli ölçüsüz sevgi, sevgi değildir insan bir çok meseleye sevgi besleye biliyor yaşadığı sürece karşılaştığı her şeye ya sevgi duyacak veya onu sevmeyecektir, bu onun fıtratında vardır. İnsanoğlu sevginin hakkını verir. Onu dengeli ve ölçülü severse kendinde aslında bulunan gerçek sevgiye vasıl olur. O sevgi ise paylaştıkça artar ama ölçüyü muhafaza etmek önemlidir.

Düzenli ve ölçülü kullanılmayan sevgi bir yerde tıpkı şarjı bitmiş, batarya gibi işe yaramayacaktır. Yani sevgiyi şarj etmek veya kuvvetlendirmek gelecek olan elektirikden kaynaklanır. Ana temel noktaya adapta olmak .

Allah (cc) sevgisinin üstünde sevgi olmaz, fani dünya hayatına verilen sevgi Allah sevgisinin önüne geçerse bu sevgiyi yanlış kullanıyoruz demektir.

Sevgimizin gerçek noktasında Allah (cc) olmalıdır. Bundan sonra kimi neyi seviyorsak Allah için sevmeliyiz. Ve kimi ve neyi sevmiyorsak yine Allah için sevmemeliyiz. Yani bağlantı noktasında ve ana merkezde rabbimizin rızasını bulmalıyız.

 

Konuyu daha iyi anlamak için misal verirsek para, mal, eşya insanoğlunun vazgeçemeyeceği meselelerdir. Bir Müslümanın güçlü ve zengin olması da iyi bir şeydir. İşte insan bu gücü ve kuvveti sevmesi Allah için olmalıdır. Peki Allah için para, eşya ve mal, nasıl sevilir. Tek cümle ile diyebilirki bu gücü ve kuvveti Allah için harcayarak olur. Bir Müslüman Allahın ona verdiği maddi vayahut manevi nimetleri mesela çocuğunu Allah için sever ve onun yolunda yetiştirirse…. Hazreti Muhammed’e (sav) ümmet olarak yetiştirmeli zaten ana gayemiz de bu değimli? Bu konuya vurgulamak için buradaki ince terazi ise anne olarak bir kadının yetişme tarzı ve çocuğa bu maneviyatı vermek adına hazır olmalıdır, yani bir anne Allah ve peygamber sevgisini yaşayacak ki çocuğuna da yaşata bilsin.

Namazdan, Kur’an’dan zevk alacak ki çocuk da ondan örnek alsın ve o zaman cennet bu manada yaşayan annelerin ayaklarının altında gizlenmiştir. İşte bu manada sevdalar sevgiler bitmiyor. En küçüğünden en büyüğüne kadar hepsine verdiğimiz sevgiyi toplayıp bizi yaradana bu kadar nimetleri verene teslim olmalıyız. Gece ve gündüz onu zikretmeliyiz.

Ebu Hureyre (ra) rivayet ediyor ki: Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Allahu Teala bir kulunu sevdiği vakit Cabrail’e: Allah filanı seviyor, onu sen de sev, diye emreder. Cebrail aleyhisselam da onu sever ve gök ehline: Allah filanı seviyor sizde onu sevin, diye seslenir. Bunun üzerine göktekiler o kimseyi severler sonrada yeryüzünde onun sevgisi kalplere yerleşir.”

Gönülden “Benim Allahım var!” diyebiliyorsak o zaman onu sevebiliyorsak , onu görürmüşçesine ona kulluk edebilmek o sırra muvaffak olmak…

O beni her zaman görüyor, bunu unutmam bu hayatıma bakan bir pencere olarak düşünmem. “Allah beni görüyor” işte bu bize verilen ihsandır. Kalbin ona o kadar bağlanmalı ki her an onu düşünmeli… Kalbimiz onu o kadar çok seviyor ki onu hissetmeden onu zikretmeden, onu fikretmeden duramamalı. Tıpkı kurulu bir saat gibi nefesinde o olmalı “Hu!”

Kalbimizin atışı “Allah… Allah…” demeli. Çünkü seviyoruz. Sevdiğimizi idda ediyoruz, seven sevdiğinin ismini sürekli yad eder. O zaman bu sevgi bana mutluluk vermeli, huzur vermeli. Bize asıl mutluluk veren bu olmalı, bana mutluluk veren beni mutlu eden bu fani dünyevi şeyler olmalı, hayır mutluluk kaynağımız bu değil.

Gönülden diyebiliyorsak “Benim Allahım var!” velev ki dünyada hiç kimsen olmasın, garip ol yetim ol, fukara olalım onu gerçekten seviyorsak bu zenginlik bize yeter, hem dünyaya hem ahirette.

 

Yazar: Gönül Pınarı

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort