JoomlaLock.com All4Share.net

SÖZÜ, DUYGU ESİR ALIRSA

Sükûnum sesin, sükûnum anışın beni. Dilim kirli, donuk. Sen isen söylenecek, dilim kaba, kötürüm ey sevgili.

Temizliğim duygun, öte gözlerinde ayan, ellerin ellerimdir; diye sahiplenene temas imkânı.

Güvencem gözyaşların. Uzak düştüm yanıma gel. Geldiğini sezdir. Beni içimden güldür. Sen gelince hep aklıma gelmesin kırıklıklar, yalanlar, kaçamaklar. Sen, dupduru, sade güzel. Hayranın olmak şerefimizdir, helalimizdir.

Göğsünü genişlettiler sanki bize de yer açtılar. Korkuyoruz, irkiliyoruz, ayaklarımız birbirine dolaşıyor. Gönülden yıkığız ey güzellerin kıblesi, ışığı, kaynağı.

Hacer, İsmail ile kime geldi ki? İsmail ayağını nereye sürçtü de zemzem fışkırdı yanık, kavruk kumdan. Âdem niye Kâbe’sini Mekke’ye inşa etti. Herkes sana hizmetini sundu. İsa seni müjdelemedi mi? Herkes seninle Allah’ta yerini buldu. Ey ilham odağı! İlham titriyor sen aklına düştün mü?

Öncelerin seni andı, sonraların seni anlattı. Dönüm anımız, keskin kavşağımız, nadide çiçeğimiz, hayatlarımız sana fedası kadar manalı. Seni övmek yaralar bizi. Edebimiz müsaade etmez buna.

Anamsın, babamsın desem uzaklaştırırım seni. İnsanlık siz teşrif edene kadar Üzeyir’e, İsa’ya Rabbin oğlu dedi. Musa’da mucizeler üstüne mucizeler gördü, İbrahim’de iradeyi seyretti. Sandı ki sınıra geldik. Her peygamber ufuk  üstüne ufuk açtı. İnsanlık sandı ki ufka  geldi. Sen insanın sınırını gösterenler gibi değildin. Sen Allah’ın sınırsızlığını gösterdin. Öncekiler bizlere, Allah’a yolu açtı; Sen Allah’a, bizlere yol açtın. Özlemimiz Senin teşrifinle boyut atladı. Sen’den önceki her şey güzel bir meşguliyet durumuna düştü.

Seni anlamamak insanı anlamamaktır. Senin bulaşmandır başkasını bizlere cazip kılan. Ne kadar da Senin izlerin, kokuların bizlere cazip geldi de hep başkalarının peşinde koşuk. Üzerine titrenen farz senin açılman idi. Sen açıldın mı sana benzemek bize farz oldu. Sana tabi olacak olan bizler seninle hayattayız. Allah niçin ruha azap etmez? Gerçi ruhun bizde mahkûmiyeti ona en büyük azaptır. Ruhunu mahkûm yapana azap isabet eder. Ey âlemlerin Ruhu, ey beni yaşatan güzeller Güzeli! Muazzam, İnsanı ekber Sana imana davet edilmemiz eşrefi mahluk oluşumuzun mesnedidir.

Din seninle bezemesidir âlemlerin Rabbinin bizleri. Seni ne kadar da çok sevmiş. Durmadan çoğaltma gayreti, sürekli şaşırtıyor, hayrete gark ediyor bizleri. İsa’yı ismine müjdeci kılması sonra ümmetine sanki bir hediye olarak tekrar sunması. Önün İsa’nın müjdesi, ümmetinin sonuna yine İsa armağanı. Hepsi hayretten hayrete sürüklüyor   bizleri.

“Yarın kıyamet kopacağını bilseniz elinizde ki hurma fidanını dikin.” buyurman bu zamanın akış hızına ayak uyduramayan, zamanın kaza çocukları olan bizlerin kurtuluş vesikamız oldu. Senin dikmeyi ertelemediğin fidanlar bizler olmayalım sakın. Şefaatin sizler benimsiniz, sizleri nasıl terk ederim, en zor anınız da yardım etme izni Ben’dedir buyurarak bizlere düşkünlüğünü sunmandır. Kardeşlerini özlemen gözlerinde gözyaşına dönüştü. Kardeşlerin gözyaşlarında toprağa ekildi. Fidanlar kardeşlerin olmasın sakın. Hilye-i şerifini kaybettirmeyen Allah gözyaşını kaybettirir mi hiç!

Nefes aldın arz, sema ve içindeki hava kutsandı; toprağa mübarek ayaklarını bastın, toprak sevindi durdu o günden itibaren. Senin nefesini Allah kaybettirir mi hiç? Ulu büyükler hep bir ağızdan buyurmadılar mı “hoş-der-dem” diyerek. Aldığın nefesi izle diye. Kimin nefesini teneffüs ediyorsun diye.

Yüzünü bir yüzde gösteren, özünü bir özde hissettiren, nispetini devam ettiren Hazreti İnsan, rahmeten li’l-âlemin, sirace’l Münir, Resûlü Kerim. Kendini gördüğümüz yüzü yüzün bildik, ellerini elin diye tuttuk, özüne özün diye yöneldik. Seni kendinden saydıklarında tanıdık.

İsmin hangi kapıyı açmaz ki, tırnaklarını gözlerine dolduran ashabına mı hayran kalalım, mezarı bilinmeyen yiğitlerine olan sonsuz sevgine mi?

İslam insanını bulmaktır, sahibine ermektir. İslam Sana benzemenin yoludur tarifini Allah’ın yaptığı. Emirleri Senin bulunduğun,  nehiyleri bulunmadığın yerlerin açıklaması.

İslam Senin tarifin, Senin nasıl yaşamının izharı, Sana nasıl yaklaşacağımızın açılmasıdır. İslam Senin yaşantındır. Yaşarkenki iç durumunun bizlere belli ölçüleştirmelerle aktarılması. Allah Seni ölçü kılmış, adına İslam buyurmuş.

Hac, İbrahim değil midir? Hac, İsmail değil midir? Hac, Hacer değil midir? Oruç sabırsa Eyyûb değil midir? Oruç mahremiyetse, Allah’ın “Seni kendime seçtim” diye buyurduğu Musa değil midir? Namaz miraçsa Hazreti Muhammed değil midir?

Hatemen Nebi, yani nebilerin sonucu. Nebilerin yaşamlarını kendi yaşantısında toplamış olan. Hatem; sonuç, toplam, muhteva, içerik, yekün. Âdem’den beri toparlanan Hazreti İnsan’ın Allah ile yaşanmışlıkları ile Allah’ı razı ettikleri bütün amel, ahlak, duygu ve düşüncelerin toplamı, dinin kemale gelmesi değil midir? Hatem Sensin. İnsanlığın ufku, miracı, yekûnu.

İman Seninle ikili ilişkidir. Seni tanıma seyridir. Sıratel müstakim Seninle birlikte yürümektir. İman; Muhammedî bir inanış, Muhammedî bir yaşayış, Muhammedî bir bakıştır. Hayatı Senin gözünle, gönlünle seyretmektir.

İhsan, imanın kemale gelmesidir. İhsan Senin ile aynileşmektir. Sen tasarrufunla, himmetinle, Sana kendini feda edip, hizmete adayana kendini yazdın. Bağlına kendini ihsan ettin. İhsan Senin kendini bağlına aktarmandır.

Senin kendini en iyi tarifin Ebu Bekir’dir, Senin ikinci gelişin Yakûb-i Sânî. Bizlere Senin tarifini dinlemek, gelişine katılmaktan başka ne düşebilir ki?

Meded  ya Resûl, Meded ya Nebi!

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2011 NİSAN SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort