JoomlaLock.com All4Share.net

SALİH AMEL

“Kim izzet (şan ve şeref) istiyorsa, o halde (bilsin ki), izzet tamamıyla Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir; salih amel de onu (güzel sözü) yükseltir.” (Fatır/10)

Amel bedenin, kalbin ve fikrin hareketidir. Amel şeriata muvafık olursa taat, muhalif olursa masiyyet olarak isimlendirilir.

Tasavvuf ehline göre ameller üç kısımdır. Şeriat/İslam ameli, tarikat/iman ameli, hakikat/ihsan ameli. Şeriat amelini Allah'a (cc) kulluk etmek; tarikat amelini O'nu kasd etmek (İbadeti Allah (cc) için yapmak); hakikat amelini ise O'nu müşahade etmek şeklinde izah etmişlerdir.

Putlar taştan yapılmış, ruhu olmayan, cansız varlıklardır. Ruhsuz ve cansız olmaları münasebetiyle bunlardan yardım dileyen, bunlara kutsallık addedip baştacı edenler, Allah (cc) tarafından yerilmiş ve inzar edilmişlerdir. Kabe-i Muazzama da taştan yapılmıştır. Ancak ibadetlerimizde bedenimizin kıblesi olup yüzümüzü oraya çevirmemiz emredilmiştir. Yine gücü yeten her kulun, ömründe en az bir defa Kabe-i Muazzama'yı ziyaret etmesi Allah'ın (cc) kulları üzerindeki hakkıdır. Kabe-i Muazzama'yı putlardan ayıran özelliği, Allah'ın (cc) oraya olan nispetidir. Yani orada ruh vardır, canlılık vardır. Bu yüzden orayı ziyaret eden her kul etkilenir, canlanır, kabiliyeti ölçüsünde o nisbetten hisse alır.

Amellerimiz de bunun gibidir. Ya putlar gibi ruhsuz, cansız birer suret şeklinde kalırlar, ya da Allah (cc) ile olan nisbetleri ölçüsünde ruh kazanırlar. Modern çağ Müslümanları olarak -istisnalar kaideyi bozmaz- amellerimiz ölü. Yani ruhsuz, salih amel değil. Çünkü, Rabbimiz; “Namaz kılın, namaz sizi fahşa ve münkerden korur.” buyuruyor. Biz ise namaz kılıyoruz ama mütemadiyen bu tür ahlaksızlıkların içinde bulunuyoruz. Ve hiç düşünmüyoruz ki: Bu sayılı nefeslerin, ahlak ve amellerimizin hesab ve kitabını hep vereceğiz. Sahibimiz elbette bu nefesleri, bu ömrü, bu sıhhati, bu bedeni neye ve nerelere sarf ettiğimizi bizden soracaktır. Yine Rabbimiz; “Oruç tutun ki takvaya eresiniz.” buyuruyor. Orucumuz bizde takva oluşturmuyor. Amellerimizdeki gayeyi, hakikatı kaybetmişiz. İş böyle olunca maksad hasıl olmuyor. İman ağacımız meyve (güzel ahlak) vermiyor.

Emir ve nehiylerden maksad güzel ahlakı elde etmektir. İman, ahlak ile direkt alakalıdır. Bu yüzden salih amel imanın muhafızıdır ve kemaline racidir, buyrulmuş. Ahlak sahibi olmayan Allah'a (cc) katiyyen layık olamaz. İşte amellerimizin meyve vermemesinin (ahlaka dönüşmemesinin) tek nedeni putlar gibi cansız ve ruhsuz olmasındandır.

Hace Hazretleri: “Salih amel, salih insanın yaptığı ameldir.”  buyurmuşlardı. Salih amel, salih kişiler tarafından icra edilir. Usta/çırak ilişkisi içinde bizler de salih insanlar tarafından eğitilerek amel edersek, inşaallah amellerimize ruh gelir ve Allah (cc) katında makbul olurlar. Her hâl u kârda kamil insanların gözetimi altında eğitilmeye muhtacız. Hem kötü yönlerimizi öğrenip onları terketmeye cehd etmeliyiz hem de iyi yönlerimizi yine insanı kamillerin eğitimi sayesinde kemale getirmeliyiz. Her hâl ve kârda insanı kamillerin eğitimine ihtiyacımız var. İmanımızın tekamülü ve bekası da buna bağlıdır.
“Acaba imanımız var, bu yeter.” mi diyoruz? Amelsiz, yalnız iman kafi gelse idi, Cenabı Hak bu kadar ameli salihatı işlememizi ve kendi ahlakı ile ahlaklanmamızı, zikri, tefekkürü ve muhabbeti ferman buyurmaz ve bizleri bunlara memur ve mükellef kılmazdı.

Yahya bin Muaz  Hazretleri: “Küfrün hasenatı giderdiği gibi, iman da seyyiatı gidermezse o imanın fazileti yoktur.” buyurmaktadır. Nitekim bizim imanımız da aynen böyledir. İmanımız var diyoruz fakat masiyetin ve ahlaksızlığın envai çeşidi bizde... Bu ahlaksızlıklar bizden hiç gitmiyor, ve belki de günden güne artıyor.

Bizim yaratılıp bu dünyaya gönderilişimizin asıl sebebi Rabbimize ibadettir, ubudiyettir. Yoksa O'na karşı isyan, icmalen bile sayamayacağımız nimetlerine karşı küfürde bulunmak için getirilmedik. Veyahut dünyada yiyip içip, nefs ü hevamıza göre yaşayıp hayvanlardan farksız şekilde kendisine dönmek için yaratılmadık.

Nitekim Allah (cc) “Ya sizi boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (Müminun/47) Eğer zannımız bu ise bu zan ve zehabımızda büyük bir yanılgı içindeyiz. Allah (cc) bizleri beyhude ve abes yere halk etmedi. Muhakkak ki O'na dönücüleriz ve buradaki amellerimizi ne için ve nasıl yaptığımızın, sayılı nefeslerimizi ne için ve nereye sarf ettiğimizin hesabını vereceğiz.
Rabbimiz “Bunu kati surette böyle bilin ve o günün hesabına şimdiden hazırlanın.'' buyuruyor.

Yine Haşr Suresi’nde Allah (cc) “Eğer bu Kur'an’ı biz dağlara inzal etseydik Allah korkusu ile o dağlar erir, mahvolur giderdi.” buyuruyor. Demek ki insan o kadar gafil, o kadar cahil ve cesur ki, dağı taşı eriten bunca emir ve nehiyler asla tesir etmiyor. Her ferd yine kendi heva ve hevesinde, kendi şehvet ve dünyası peşinde koşmakta. Sonra  Cenabı Hak bu ve emsali beyanların insanlar akıllarını başlarına alsınlar da salih amellere yönelsinler diye olduğunu beyan buyuruyor. Fakat bu İlahi emirleri, bizler ne işitiyor ve ne de ittiba ediyoruz. Dalalet yolundan hiçbir vaziyette ayrılmıyoruz.

Halbuki, bir hadisi şerifte: “Mümin odur ki hasenatla mesrur, seyyiatla mahzun olur.” diye buyurulmuş. Bu kadar kötülüklerimizden, bir gün olsun, biz niçin müteessir ve mahzun olmuyoruz? Acaba imanımızda bir noksanlık mı var? Amellerimiz imanımızı koruyamıyor. Neden? Şimdi biz Müslümanlar da kafirler gibi Allah’ın (cc) emirlerini işitip tutmazsak, nehiylerini işitip ictinap etmezsek, o zaman mevcut olduğunu söylediğimiz imanın ne manası kalır?

İbn Ataullah el-İskenderi Hazretleri: “Ameller bir takım cansız suretlerdir. Ruhları ise, içlerinde bulunan ihlas sırrıdır.” buyuruyor. Bu da insanı kamilden, sadırdan sadıra akışla olur. İman gibi, aşk gibi... Yoksa, modern çağ Müslümanları olarak imanımız da, ahlakımız da, ihlasımız da ortada... Kendimizi aldatmayalım. En ufak bir engelde hepsinden çok kolay vazgeçiyoruz. İmanımız da amellerimiz de canlı değil. Çünkü beslenme yok. İnsanı kamilden akış yok.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2010 AĞUSTOS SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

Bu kategoriden diğerleri: « RABITAYI ŞERİFE RIZK-I MANEVİ »

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort