JoomlaLock.com All4Share.net

RAMAZAN, EFENDİMİZ (SAV) VE HAKK’IN ÖNÜNE GEÇMEMEK

Elhamdulillahi Rabbi’l-âlemin… Es-selâtü ve’s-selâmü alâ Habîbike, Resûlike ve Nebiyyike Muhammed’in (sav) ilâ yevmi’l-kıyam… Ve âlihi ve  eshâbihî ve etbâihî aleyhim ecmaîn.

Mübarek Ramazan günlerinin kokusu Receb ve Şaban-ı şerif günlerinden gelmeye başlar. Regaib,  Mirâc-ı şerif ve Beraat Geceleri, Ramazan’ın, özellikle de son on gün içerisindeki Kadir Gecesi’nin hazırlığı gibidir. Receb ve Şaban aylarında, özellikle kandil günlerinde tutulan oruçlar ya da gecelerde yapılan sohbetler-tevhidlerle inanan insanlar bir buluşmaya hazırlanırlar. Ramazan, Hakk’ın rahmetinin coştuğu, affı-merhametinin deryalar gibi taştığı bir iklimdir. Tam olarak da Yunus’un dediği gibi:

Taşdı rahmet deryası
Gark oldu cümle asi
Dört kitabın manası
Lâ ilâhe illallah   

Günahkârlara açılan kurtuluş kapısıdır Ramazan. Ya da Üftade Hazretleri’nin buyurduğu gibi:

Cümle aya sultan olan
Dertlilere derman olan
Hak’tan bize ihsan olan
Oruç ayı geldi yine

Ramazan bizim bakışımızla rahmet olur, vuslat olur. Aksi halde “uzun günlerde oruç” zor gelir insana. İnsan bedeniyle başlayan, duygu-düşüncesiyle devam eden bir arınmayı yaşamalıdır Ramazan’da. Şeytanların zincire vurulduğu, nefislerin tutulduğu bir dönemdir Ramazan. Tövbe etmek için fırsattır. Merhameti, fedakarlığı, paylaşmayı çoğaltan günlerdir oruç günleri. Kur’ân ayıdır Ramazan. Rabbimiz’in kelamı ile yeniden buluşma günleridir. Mukabeleler, cüzler, hatimler için imkândır Ramazan. “İmanın yarısı sabır, yarısı şükürdür.”, “Oruç (da) sabrın yarısıdır.” Öyleyse bize sabrı öğretmelidir oruç. İnsaniyetten melekiyete yolculuktur oruç.

Gazâlî Hazretleri orucu sadece zahiri şartlarına riayet ederek tutanı avam, ağzıyla beraber gözünü, kulağını, dilini, elini, ayağını, tüm azalarını muhafaza edene havas, yukarıdaki iki şartla beraber kalbini de Mevlası’ndan gayrısına yöneltmeden oruç tutanı ahassü’l-havas olarak nitelendirmektedir.  

Mevlayi Müteâl Hazretleri “Her bir iyilik için 10 mislinden 700 misline kadar karşılık vardır. Fakat oruç başkadır. Çünkü oruç Benim içindir ve onun ecrini Ben vereceğim.” (Müslim, Sıyam-164) buyurur ki “…Tüm geçmiş günahların bağışlanacağı, rızkın artacağı, sıhhat bulunacağı, orucun şefaatçi olacağı…” gibi müjdeler hep bu büyük müjdenin içerisindedir.
İşte bunca rahmet varken nasipsiz olmak da mümkün. Bu yazımızda Cebrail (as) ile Rahmet Peygamberi Efendimiz (sav) arasında geçen bir konuşmayı büyüğümüz Hâce Hazretleri’ne (ksa) sorduk. Akabinde oruç ve Ramazan’la ilgili bir sohbet açıldı, istifadelerinize sunuyoruz:  

-Efendim sahabe-i kiramdan Ka’b b. Ucre’nin (ra) naklettiğine göre Cebrail (as), Peygamber Efendimiz’e (sav), “Ramazan ayına ulaşıp da bağışlanmayana lanet olsun!” demiş, bu duaya Peygamber Efendimiz’in de amin demesini istemiş, O da “Âmin” demiştir. Bu olayın Medine Mescidi’nde ve Efendimiz (sav) minberde iken vuku bulduğu da rivayet edilmiştir. (Ahmet b. Hanbel, Müsned 2/254)  Yani Ramazan’a  erişip de kendini affettirmeyene Cebrail (as) beddua ediyor. Bu çok ilginç geldi bize. Siz daha önce buyurmuştunuz ki insanlar meleklerden üstündür, dört büyük melek hariç. Cebrail (as) de melek peygamberlerin en üstünüdür. Burada Cebrail (as) Hakk’ın rahmetini, merhametini göremeyen nankörler için böyle söylerken, Hakk’ı bilerek söylüyor.

-Gözden kaçırdığınız bir şey var. Meseleyi asıl önemli kılan orası. Yani ifade olarak bunu ifade eden Cebrail’di (as). Fakat Cebrail’in konumunu düşünürsen Cebrail (as) kendi adına değil, Allah (cc) adına konuşuyor. Her ne kadar ifadenin zahiri Hz. Cibril’e aitse de mânâ Allah’a ait. Yani biz bu hadisi şerifi dinlerken onu Cebrail’den değil de Allah’tan dinliyormuş gibi dinleyeceğiz. Peygamber’in (sav) katılımı da bu yüzden. Meseleyi Allah adına, Allah lisanı ile dinleyeceğiz. Kim Ramazan’a erişirse, Ramazan’ın hakkını vermezse, onun hukukuna riayet etmezse biz ona lanet ederiz. Hadisi, bizim böyle anlamamız lazım. Zaten Resûlullah Efendimiz de Hak’tan olduğu için âmin diyor. Yani o Cebrail’in sözüne katılmıyor, Allah’ın emrine katılıyor. Mesele böyle olunca ibadetin, kulluğun ve burada hususi belirtilen Ramazan-ı şerifin önemi çok daha farklılık arz ediyor. Çünkü yine hadisi kutside Cenâbı Hak; “Allah için tutulmuş bir orucun ecri Bize aittir.” buyuruyor. Ona bir ecir belirtmiyor.

Şimdi mükâfatı Allah’a ait olan bir şeyin elbette ki cezası da Allah’a ait olacaktır. Madalyonun öbür yüzünde layıkıyle tutulmayan bir orucun cezası da Allah’a ait olacaktır. Yani orucun değerlendirmesi menfi veya müspet Allah Teâlâ’ya aittir. Hadisi şerife bu zaviyeden bak...

-Efendim burada, Efendimiz’in (sav) bu bilginin Allah’tan gelişini görmesi elbette ki var. Bizde şöyle bir hissiyat oluştu. Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyrulur ya; “Sizin içinizden bir peygamber seçtik. Size müşfik, size düşkün...” Burada Efendimiz’in (sav) insanın hakkıyla yapamayacağı, orucun hakkını veremeyeceğini bilmesi var.

-Şöyle anlıyorum, soruna biraz muhalif mânâ getirelim. Yani Rahmet Peygamberi olan bir şahsiyet böyle bir konumda niye rahmetle değil de farklı bir cepheden meseleye yaklaşıyor? İşte bu neticeden dolayı dedim ki meseleye Allah’tan geldi, açısından bak. Peygamberi, Rahmet Peygamberi kılan, O’na rahmet özelliği veren Allah’ın rahmetidir. Yani Hz. Muhammed (sav) ne kadar merhametli olursa olsun Allah’tan daha merhametli değildir,  olamaz. İşte, benim rahmetim Allah’ın rahmetinin önüne geçemez. Bunu bildiği için bu mevzuda Allah’a katılmakta. Bu da O’nun edebi. Yani Hak bir şeyi buyuracak, peygamber bile olsa bir insan çıkıp onun aksini söyleyecek, bu akla muhal bir şey. Hele hele peygamberi düşününce hiç olmayacak bir şey. O ne kadar merhametli olursa olsun Allah’ın merhametini akim kılmaz. Bir de O’nun dilinden söylenmiş hadisi kutsi var: “Rahmetim gazabımı geçti.” buna rağmen Cenâbı Hak öyle söylüyorsa, bu, meselenin önemine binaendir.

Düşün, bir insanın sıhhati var, orucuna engel hiç bir şey yok, her türlü imkâna sahip. Bugünü düşün, bugünkü nimetleri düşün. Evlerde klimalar var, sıcaksa gel klimanın karşısına. Sahurun son dakikalarına kadar, ezana kadar yemek için ruhsat verilmiş, sabah ezanı okunana kadar yiyebiliyorsun, helal dairesi geniş, ekşisi, tuzlusu, tatlısı, baklavası, böreği her şeyi yiyebiliyorsun. Bunca nimetlere rağmen tutmuyorsa insan…

Orucun farz olduğu o dönemleri düşün. O insanları düşün… Kırk-elli derece sıcağın altında tarlada çalışmıyorsun. Misal memursun, klimalı dairede çalışıyorsun, mesai saatlerin de belli. Bütün bu rahatlıklar, bu imkânlara rağmen hâlâ sen oruç tutmuyorsan, hâlâ bahaneler üretiyorsan… Allah’ın laneti olsun senin üzerine! Başka ne denilebilir ki?.. Bir insan ancak bu kadar nankör olabilir.

Cenâbı Hak her türlü kolaylığı vermiş. Çocuğunu emziren kadın süt aktıkça acıkır. Cenâbı Hak bunu düşünmüş, emzikli kadınsa oruç tutmasın, buyuruyor. Çocuğunu sütten kestikten sonra kaza eder. Hamile ise, dayanamıyorsa tutmasın. Hasta ise, seferde ise tutmasın… Yolculuğa çıkıyor, yiyecek bir şey bulamaz, yolculukta sıkıntı olur, tutmasın. Bu kadar kolaylığı tanımış Cenâbı Hak. Bunların dışında insan neden tutmaz ki? İmanı zayıf olduğu için.

Bu sayılanların dışında emzikli değil, hamile değil, hasta değil… Bugünün yolcularının oruç tutmamasına ben taraftar değilim. Çok rahat oruç tutulabilir. Tesislerde duruyor, aynı evindeki gibi çok rahat yiyip içiyorsun. Yolda yemek bulma sıkıntısı yok, ya da evden azığını al, çantana koy. Bu imkânın var. Sırf yolculuktan dolayı (farklı bir durum yoksa) oruç bozulmamalı. Bütün bunlara rağmen insan oruç tutmuyorsa imansızlığından tutmuyor. Varsın bir sefer değil, bin sefer Allah lanet etsin ona! Rahmet Peygamberi bile olsa böyle düşününce katılmamak elde değil. Adam ben illa Ebu Cehil, Ebu Leheb olacağım diyor.

Kul, peygamber bile olsa kul olarak Allah’ın kendisine çizdiği hudutları bilmeli. Bu ister rahmette ve şefkatte olsun; ister gadab ve hiddette, cezalandırmada olsun. Hududu aşmamalı, Allah’ın önüne geçemeyeceğini bilmeli.
Devam edecek...

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2012 TEMMUZ SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort