JoomlaLock.com All4Share.net

MÜRŞİD VE İRŞAD -2-

Geçen sayımızda mürşidi kamilin genel özelliklerini ve irşada ehliyetli olabilmelerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda mürşidi kamillerin insanlarla ilişkilerinin nasıl olduğu, insanlığın ve özellikle Müslümanların insanı kamillere niçin ihtiyaç duydukları konusunu izah etmeye çalışacağız.  

1-Mürşid Kâmilin Şahsiyeti

İrşada ehliyetli zatların en önemli özellikleri efendimiz sav e her şeyleriyle mutabaat etmeleridir. Onların şahsiyetleri habibi Kibriya sav in şahsiyetinin özelliklerini taşır. Asrı saadet döneminde Efendimize inanan ve inanmayan herkes O’nun şahsiyetindeki mükemmeliği kabul ediyorlardı. O’na her türlü güveniyorlardı. İnancını benimsemedikleri halde mallarını ona emanet edebiliyorlardı. İster Mekkeli müşrikler olsun, ister medine’de yanına gelen Yahudiler, hırıstiyanlar ve sair memleketlerden gelen elçilerin tamamı mutabıktılarki, efendimizin yanına gelen herkes kendini tam bir emniyet içinde buluyordu. Onun yanında kendilerini rahat hissediyorlardı. Çünkü O sav insanlığın kurtuluşu ve emniyeti için gönderilmişti. Cenabı hakk’ın insanlık üzerindeki muradını her şeyiyle tahakkuk ettirmek üzere gönderilmişti.

İşte mürşidi kamillere de bu mükemmel şahsiyet aynı şekilde aksetmiştir. Çünkü peygamberlik vazifesi hariç her şeyde efendimize varistirler. İfa etmeye çalıştıkları vazife aynıdır. Bunun için onların şahsiyetleri adeta efendimizin şahsi manevisidir. Dolayısıyla onlarda insanlığın saadeti için çalışırlar. Bu yüzden onların şahsiyetleri insanlık için bir emniyettir. İnsanlığı hep hayra çağırırlar. Onların bulundukları topluluklarda hep sükunet hakimdir. Her zamanda muradı ilahiye vakıf oldukları için adımlarını emin olarak atarlar. İnsanlığa bakışlarında sevgi vardır. Herkesin yaradılış gayesini anlayarak ilahi azaptan kurtulmaları ve sadece dünya emniyeti için değil ahirette de emniyette olmaları için adeta çırpınırlar.

Bu hususiyetlerden dolayıdır ki, onların meclisinde oturanlar, muaşeret edenler, muhabbet edenler,  kendilerini emniyet içinde hissederler. Çünkü onlar Efendimiz’in (sav) elemin ismi şerifi ile müsemma olmuşlardır. “onlar öyle kimselerdir ki onlarla oturanlar asla şaki olmazlar” emri peygamberisine muhatap olmuşlardır. İşte bu hususlardan dolayı insanlık için onların şahsiyetleri çok önemli bir lutfu ilahidir.             

2-Mürşidi Kâmilin Ahlâkı

Efendimiz sav bir hadisi şeriflerinde cenabı Hakk’ın üçyüz küsur ahlakının olduğunu buyuruyorlar. Hazreti ebubekir (ra) efendimiz:
-Ey Allah’ın resulü bende bu ahlaktan hiç var mı? Diye sorunca
Efendimiz sav :
-Bunların tamamı sende var buyuruyorlar.

Bu hadisi şerifin işaretiyle anlıyoruz ki, Allah’ın ahlâkı demek, sevdiği, hoşlandığı ahlâktır. Hazreti ebubekir efendimiz gibi sıddıkiyet mertebesine erişmiş mürşidi kamiller de aynı ahlâk üzeredirler.

Rabbimiz celle ve âlâ hazretleri’nin  yeryüzünde sevdiği ahlâk ile tahalluk eden dostları insanlık için rahmet vesilesidir. Onlarda ki güzel ahlakı gören insanlık onlarla daha yakın ilişki içine girmeye çalışırlar. Onları taklit ederek onlar gibi yaşamaya gayret ederler. Dolayısıyla onlardaki güzel haller onlarda da yansımaya başlar. Böylelikle onların yanına şaki olarak gelenler said olurlar. İnsanlarla güzel ilişkileri sonucu yakın oldukları ve ulaşabildikleri herkese mutlu ve bahtiyar yaşamanın sırrını aşılarlar. Bu da toplumların ıslah olmasına vesile olur.

Çünkü o öyle bir ahlaktır ki; kendi dininden olmayan bir Yahudi ve kendi dininden görünen kişi bir anlaşmazlıktan dolayı karşısına geldiğinde hiç tereddüt etmeden “haklı olan yahudidir” buyuran bir peygamberden akz-ı feyz eden bilge insanlardan neşet etmiştir.

Hepsinden önemlisi Allah ile kulu arasında muhkem bir rabıta kuran ahlaki yaşantının ve toplumun oluşmasına öncülük eden salih insanlar olmalarıdır.              

3- Mürşidi Kamilin Beşeri İlişkileri

Onların en önemli prensipleri “yaratılanı hoş gör yaratanda ötürü” anlayışıdır. Beşeri ilişkilerinde hep bunu öngörmüşlerdir. Manevi büyüklükleri ne olursa olsun insanlara hep aynı cepheden bakmışlardır. Mademki bu bir insandır. Yaratanının onda muhakkak bir sırrı, bir muradı vardır. Bu yüzden insanlarla hep iç içe yaşamışlardır. Örnekleri her zaman fahri kâinat efendimiz olmuştur. O her zaman ashabıyla birlikte olmuştur. Onlarla oturup kalkmış, yemiş, içmiş, gülmüş, ağlamıştır. Çocuklarıyla çocuk olmuş, yaşlılarıyla yaşlı olmuş herkese seviyesine ve anlayışına göre muamele etmiştir.
İşte mürşidi kâmillerde insani ilişkilerinde hep bunları esas almışlardır. Çünkü onların olmadığı ortamlarda insanlar hep küçümsenmiş, zulmedilmiş, tahkire uğramıştır. İnsanın hakikatine en iyi onlar vakıf oldukları için insanlığın üzerinden ellerini çekmemişlerdir.   

Bu gün uygulanan bazı prensipler yanlış anlaşılmalara ve dolayısıyla yanlışlara sebep olmaktadır. Bir mürşidi kamilden beslenmeye çalışan insanların önüne bazı kural ve kaideler konularak sanki bunlar irşadın şartlarıymış gibi insanlara sunulmaya gayret edilmektedir. Randevular, sen henüz layık değilsin hezeyanları, makam-mevki halleri insanların irşadına set çekmektedir. Oysa tek örneğimiz efendimiz sav den makamı daha yüksek bir şahsiyet düşünmek mümkün mü? Kendisini görünce korkan, çekinen arabiye hitaben: “niçin çekiniyorsun? Korkma Ben kral değilim Kureyş'ten kuru ekmek yiyen kadının oğluyum..” buyurarak o insanı mahcup etmeyerek rahatlamasını sağlayan en mükemmel insan değil mi?

Hâce Hazretlerininde “şeyhlik kapısını kapattık dostluk kapısını açtık” buyurması günümüzdeki Müslümanların her zamandan çok bu nebevî metoda ihtiyaç duyduklarının bir delili olsa gerek. İnsanlığın önüne dünya ve ahret saadetini yok edecek her türlü fuhşiyat serilirken, büyüklerimizin en önemli vazife olarak kabul ettikleri insanlığı gerçek sanatkarıyla buluşturmak için beşeri ilişkilerini en üst düzeyde tutmaları gerektiğini kendi kibarı kelamlarıyla anlıyoruz.    

4- Mürşidi Kamilin Rahmete Vesile olması

Kamil insanların insanlığa en önemli faydalarından biriside rahmete vesile olmalarıdır. “Salihlerin anıldığı yere rahmet-i İlahi nazil olur.” buyuruyor efendimiz sav. Çünkü onlar Hakk’ın dostlarıdır. Allah (cc) “biliniz ki; Allah dostları için korku ve hüzün yoktur.” Buyuruyor. Bütün insanlık onların hürmetine rızıklanır.

Onların en önemli özellikleri Hakk’a yakın olmaları ve Hakk’ı incitmemeye azami gayret göstermeleridir. Bunun için Cenabı hak onlardan razı olmuştur ve onlar için tüm rahmet kapılarını açmıştır.


5-Mürşidi Kâmilin Nazarı ve Tasarrufu
Bu özellikte mürşidi kamile Allah cc tarafından verilen hususi bir nimettir. Yukarda da belirttiğimiz gibi onlar her halleriyle Allah cc için olunca cenabı hakta aslında onların içinde gizlediği sırlarını açığa çıkarıyor. Onların nazarı bir manevi şifa kaynağı oluyor. Nazar ettikleri taşı dahi cevhere çevirebiliyorlar. Hele bir de insana baktıklarında hayatını eşkıyalıkla geçirmiş nice insanları irşad ederek temizlemişleridir. Halka zulmederek, gözyaşı döktüren insanların, önceki yaptıklarından pişman olarak ağlaya ağlaya göz pınarları kurumuştur.

Yine o cevherin açığa çıkmasıyla cenabı hak terbiyeleri altına giren müridlerinin kalblerine ve diğer latifelerine tasarruf ederek, kendileri gibi insanı kamillerin yetişmesine öncülük etmişlerdir.

6-Mürşidi Kâmilin Sohbeti

İnsanlığa fayda açısından en önemli özellikleri ehli sohbet olmalarıdır. Yukarda ki özelliklerin insanda kalıcı olması için bilgi gerekir. İşte mürşidi kamillerin tekkelerde, dergahlarda, kürsülerde mü’minlere yaptıkları sohbetler onların anlayışlarını geliştirir. İdraklerini açar. Bilerek yanlışa düşmemelerini sağlar ve en önemlisi marifetullaha eriştirerek kişinin Rabbini tanımasına ve marifeti ölçüsünde Hakk’a yakınlaşmasına sebep olur.

Son olarak şurası unutulmamalıdır ki; özünü arayan ve ona dönmek isteyen insanlığın tek kurtuluşu ruhunda hissedeceği manevi bir neşveye ihtiyacı vardır. Bu su gibi ekmek gibi elzemdir. Bunuda bize verecek olan ancak irşada ehliyetli insanı kamillerdir.
Bakınız bu gün nostalji diye insanların Mevlevi tekkelerine giderek sema gösterilerini izlemeleri, zikir merasimlerine ilgi göstermeleri, ilahi dinlemeleri bunların hepsi öze dönüş arzusunun gereğidir.
İnsaf ehli olmak gerekirse, hazreti Mevlanasız bir sema gösterisi, abdulkadir geylanî hazretleri olmadan zikir merasimi, yunus emre olmadan ilahi dinlemenin bir manası olmasa gerektir. Ruhu daralan, gürültülü müziklerle beyni patlayan, sevgiye hasret bir gönle sahip olan gençliğimizin tek ilacı bu zatlardır. Onlar gönül doktorlarıdır. Aşkı, sevdayı ancak onlardan öğrenebiliriz. Onların asıl dergahları, tekkeleri gönülleridir ve onların gönülleri tüm insanlığı alacak kadar geniştir. O gönle giren yaratanının gönlüne girmiştir. Ordan daha rahat ve huzurlu bir gönül olmaz, diye düşünüyoruz.

Rabbimiz bizi o gönüle girenlerden kılsın, inşaallah…          

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2011 NİSAN SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort