JoomlaLock.com All4Share.net

Kurban Olam! Kurban Olam!

 Kurban Olam

Kurban Olam! Kurban Olam! - Mine Şimşek

Sayı : 123 - Mart 2018

 

Kurban Olam! Kurban Olam!

 

Tevhit eden dervişlere, gönlü mahsun yanıklara,
Dost cemalin görmüşlere, kurban olam! kurban olam!
Şah-ı Nakşi Buharî’ye, Ğavsım Şah-ı Kasrevî’ye,
Abdüssamed Ferhendî’ye, kurban olam! kurban olam!
Çoban Veysel Karanî’ye, Abdulkadir Geylanî’ye,
Ebul Hasan Şazeli’ye, kurban olam kurban olam!

                                             Gencine-i Esrar

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuh. Bu ayki yazımızda, Allah’ın yardımı, mürşidimizin himmeti ile Allah dostlarının güzel hayatlarından yazmaya çalışacağız inşaallah. Bunlar özetle şunlardır: Cafer-i Sadık (ra), Veysel Karan-i, Şahı Nakşi Bend-i (ks), Şahı Hazne (ks), Abdul Hakim hazretleri (ks), Abdulkadir Geylani (ks), Hz. Mevlana, İmamı Rabbani (ks), İmamı Gazali (ks)… vs Rabbimiz onların manevi bereketleri ile cümlemizi nasiplendirsin. Hâce Hazretleri bir sohbetlerinde evliyayı anlatmak onlara muhabbet duymak ihlası gayreti artırır ve sohbetlerin ibadetlerin de tadı tuzu olur diye buyurmuşlardı. 

Allah dostları ise: “Allah’a aşık olup hayatları boyunca ümmetin affı için göz yaşı döken, onlara merhamet nazarı ve güzel sohbetleri ile kalpleri yumuşatan, müminlerin nefislerini terbiye eden bu güzel insanlar Allah’ın veli kullarıdır. Ayrıca evliyaların menkıbelerdeki güzellikleri ibretli kıssalarını kaleme geçirmek, manevi güzellikleri herkese yaymak ve o mübarek dostların sevgisini gönüllere yerleştirmek, sadatın feyizleri ile feyizlenmek muhabbetleri ile rızıklanmak manen azığımız ve sermayemizdir. Velinin kalbi Allahın sıfatlarının tecelli ettiği ilahi nurların madenidir, bu ilahi nur sayesinde kulun kalbi üzerinde Allahın yardımıyla göğüs genişliği ve manevi yakınlık meydana gelir. İşte bu nur velinin alnında görünür, apaçık şekilde yansır. Allah tarafından sevilmiş bu velinin çehresine bakan herkes sever ve Allahü Teala’yı hatırına getirir. Rabbimiz, onların manevi elinden ihsan şerbetini avuç avuç yudumlamayı tüm ümmete nasib etsin inşaallah.” diye tarif buyurmuşlardır.

Ayeti Kerim’de Cenabı Hak (cc) “Allahu Teala kimin göğsünü İslama açarsa işte o kimse rabbinden bir nur üzerinde değil mi?” (Zümer 22) 

Hadisi şerifte Peygamberimiz (sav) “Görüldüklerinde Allah’ı hatırlatırlar.” buyurmuşlardır. (İbn-i Mace 4)

Hadisi Kudside şöyle buyrulmuştur: “Kulumun kalbi tamamen dünya kaygılarından arınmış bulduğumda, onu kendi sevgimle dopdolu bir hale getiririm. Kulumun kalbi benim muhabbetimle dolunca onu kudret elimle tutarım. Bu durumda ben artık onun kulağı, gözü, eli, ayağı, dili ve gönlü olurum. Böylece kulum benim için işitir, benim için görür, benim için tutar, benim için yürür, benim için konuşur ve benim için düşünür.” (Buhari, 38)

Lokman (as) oğluna nasihatın da: “Ey oğlul! Allahu Teala’yı anan hatırlatan evliyaları görürsen onlarla otur. Alim olsan da onların ilminin faydasını görürsün. Allah’ü Teala onlara olan rahmetinden senide faydalandırır…” buyurmuştur.

Caferi Sadık (ra) ve Kısa Hayatı:

O, Muhammed Mustafa ümmetinin sultanı nebevi yolunun burhanı ilmiyle dosdoğru amel eden arif, aşık Abdullah Caferi Sadık (ra). Peygamberimizin ehli beytindendir. Bütün ilimlere tarikat sırlarına sahip hakikat ve marifet ehli kamil bir zat idi. Bütün velilerin büyüğü ve piri idi, müminlerin imamı, muhabbet ehlinin öncüsü, ibadet ehlinin ilklerinden ve zühd ehlinin muhteremi, hakikat ilminin üstadı ve tevsir ilminde müfessirdir. Dünya ve ahretin padişahı efendimizin ehli beytine bütün ashabına ve Caferi Sadık (ra) efendimize zerreler adedince rahmet olsun.

Üveys El-Karani (rahmetullahi aleyh) ve Kısa Hayatı:

İsmi Üveys bin Amr Karni’dir, yemenin Karn köyünde doğar doğum tarihi bilinmemektedir, rivayetlere göre miladi 657 senesinde şehit edilmiştir. Peygamber Efendimizin sağlığında Müslüman olmuş fakat Efendimiz’i göremediği için sahabi olamamıştır, önceleri memleketi yemende yaşamış sonra Basra’ya gitmiştir. tabiin büyüklerinden olduğu hadisi şeriflerde bildirilmiştir.

İki cihan güneşi peygamberimiz (sav), Üveys- el Karani hazretlerini överek: “Üveysi Karan-i ihsan ve iyilikte tabiinin hayırlısıdır.” Şeklinde övmüş, zaman zaman mübarek yüzünü yemen tarafına döndürür “Yemenden bana rahmet rüzgarları geliyor.” diye buyurmuştur.

Bütün ömrü boyunca Peygamberimiz’in aşkı ile yanmış tutuşmuş bir an bile Rabbini unutmamıştır. Kullukta o dereceye ulaşmış ki her hali hareketi sözü insanlara nasihat olmuştur, kimseden incinmemiş kimseyi incitmemiştir. Onun arzu ve isteği Peygamberimiz’i görme arzusuyla defalarca annesinden izin ister annesi kendisine bakacak kimse olmadığı için izin vermezdi. Bir gün Efendimiz sahabesi ile otururken: “Üveys deve güder, Hakkını alıp anasına ve infak edeceği kimselere verir.” Sahabiler “Biz onu görecek miyiz?” diye sorunca ”Ebu Bekir görmeyecek ama Ömer ve Ali görürler.” buyururlar. Sahabeyi kiram, Üveys’in nerede olduğunu sorarlar. Efendimiz (sav), “Yemen vilayetinde Karn köyündedir.” buyurur. Sahabe: “Üveys sizi gördü mü?” dediklerinde Peygamber Efendimiz (sav) gülümseyerek: “Gördü, lakin baş gözüyle (zahirde) görmedi.” buyurur. Sahabe ”Bu nasıl aşıktır ki koşmuyor huzurunuza.” deyince Efendimiz (sav), “Onun gelmemesi de bana olan bağlılığındandır, iki sebebi var biri gözleri görmeyen bir annesi var evde yalnız bırakıp gelmediği diğeri annelik hakkına riayet ettiği için.” buyurur.

Efendimiz dünyadan ahrete irtihalinden sonra Hz. Ömer ve Hz. Ali Kufe şehrine gelirler, Hazreti Ömer: “Ey necid kavmi Yemen şehrinin Karn köyünden şu vasıflara uygun kimse var mıdır? diye sorunca. Bir ihtiyar: “Bir deli divane deve güder halka karışmaz, dünyadan hiçbir şey bilmez” deyince Hz. Ömer: “Gitmek isterim.” der ve Hz. Ali (ra) ile tarif edilen yere ziyarete giderler. Veysel Karani hazretleri namazda bulurlar. Namazı bitince Hz. Ömer (ra) selam verir. Üveys selamını alır. Hz. Ömer ismini sorar: “Abdullah” der. Hazreti Ömer. “Hepimiz Allah’ın kuluyuz gerçek adın nedir?” deyince. “Üveys”dir der. Hazreti Ömer’in talebiyle sağ elindeki nuru gösterir… Vasıflar uyunca Hz. Ömer “Nebi size vasiyet etti ve hemde bu mübarek hırkasını gönderdi alıp giysin ümmetime dua etsin buyurdular.” Üveys’in gözleri dolar mütevazi hali ile Hz. Ömer’e: “Sen dua etmeye layıksın” deyince Hz. Ömer: “Ben dua ediyorum amma Nebi size vasiyet etti.” der.

Üves hırkayı şerifi alır öper koklar yüzüne gözüne sürer. “Siz burada durun” diyerek yanlarından ayrılır. Hırkayı usulca yanıbaşına bırakıp mübarek yüzünü toprağa koyar secde eder ağlama başlar.” Ya Rabbi bu hırkayı sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sav) Ömerül Faruk ile Aliyyül Mürtezayı ben zayıf kuluna şefaatçi tutarak göndermiş hepsini bağışlayınca ya kadar hırkayı giymem.” diye ağlayarak niyaz eder. “Şu kadarını bağışlandı” diye gönlüne nida gelir. Hz. Üveys secdeden doğrulur ve “Lütfu keremi ile sübhani (Rabia ve mudai) kabilelerinin koyunların tüyü adedince ümmeti Muhammed af ve mağfiret buyrulmuştur inşallah.” der ve hırkayı giyer. Karn köyünde, üveys bilinir tanınır hürmet ve izzeti gittikçe arttığı için Üveys oradan çıkar ve kufeye gider bir daha onu kimse göremez, yalnız Hirem bin Hıyan isminde biri Fırat ırmağında abdest alırken aşık olarak vasfını işittiği için tanır yanına gider selam verir. Üveys selamı alır ismiyle hitap eder “Nasılsın Hirem bin hıyan” der. Bu mümin “Sen beni görmüş değilsin nasıl tanıdın der. Üveys: “Müminlerin ruhu birbirlerini bilir.” diye cevap verir. Elini öpmek ister izin vermez ve Hirem bin Hıyan anlatır: Nasihat istedim. Euzu besmele çekerek sonra şu ayeti okudu: “İnsanları ve cinleri beni tanımaları ve ibadet etmeleri için yarattım.” Sonra: “Yeri ve ikisi arasındakileri oyun olsun diye yaratmadım.” (Zariyat 56) (Enbiya 16) ayetlerini okuduktan sonra ağladı bende ağladım. Sonra biraz daha nasihat istedim. Şunları buyurdu.

“Yattığın zaman ölümü yastığın altında bil, kalkınca karşında bulundur. Günahın küçüğüne değil onunla asi olmaklığın büyüklüğüne bak. Kurtuluşun çaresi ona itaattir.” Kendisine namazda huşu nedir? diye sorulduğunda: “Böğrüne iğne batırılırsa namazda duymamaktır.” diye cevap verir.

“Anasından doğup dünyaya geldi, melekler altına kanadın serdi.
Rasulün hırkası tacını giydi, yemen illerinde Veysel Karani.
Sabah namazını kılıp giderdi, gizlice rabbine niyaz ederdi
Onun işi gücü deve güderdi, yemen illerinde Veysel Karani”

                                                             Yunus Emre 

Veysel Karani Hazretlerine zerreler adedince rahmet olsun.

 

Kaynakça:

Tezkiretü’l Evliya
Şah-ı Nakşibend (ks) Sohbetlerinden bir Gül Deste
Hazret ve Şah-ı Hazne
Tabakatul Kübra, İmamı Gazali, İhya.

 

Yazar:  Mine Şimşek

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort