JoomlaLock.com All4Share.net

KUDÜS PEYGAMBERİMİZİN EMANETİDİR BİZE

kudüs peygamberimizin emanetidir

Kudüs Peygamberimizin Emanetidir Bize - Andelib

Sayı : 121 - Ocak 2018

 

Kudüs Peygamberimizin Emanetidir Bize

 

Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam, diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslam diyordu
                                    Mehmet Akif İnan

Dünyayı güzelleştiren şehirler vardır. Bu şehirler güzelliklerini tarihlerinden, kültürlerinden ve taşıdıkları manalarından alırlar. 

Mekke-i Mükerrreme, kainatın kalbi ve ruhu olmuş bir şehir… Beldelerin en mukaddesi… Beytullah’ın mekanı… Mekke, Hz. Adem’den (as) izler taşır. Hz. İbrahim’den, Hz. Hacer’den, Hz. İsmail’den işaretler taşır… Peygamber Efendimiz’i (sav) gönlünde büyüten şehir… Mekke…

Medine-i Münevvere, yeryüzünün gönlü… Aşıkların kıblesi… Kutsal şehirlerin ikincisi olan Medine… Bağrında nice güzeller, nice güzellikler barındırırsın. “Şehirleri şerefli kılan içindekilerdir.” buyrulmuş. Medine’de Peygamber Efendimiz (sav) var, ashabı kiram var, ehlibeyt var… 

Peygamber kokulu şehir denmiş Kudüs’e. Birçok peygamberi bağrında taşıyan şehir Kudüs… Kudüs’ün tarihi insanlık tarihi kadar eski. Hz. Adem’le başlar Kudüs’ün tarihi. Yeryüzünün ikinci yapılan mabedi buradadır. Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi olmuş. Namazda bedenler Kudüs’e dönünce, gönüller de yönelmiş. Müslümanlar, Mekke ve Medine’den sonra en çok Kudüs’ü sevmişler. 

Kudüs, değerini Allah’tan alan şehir. Yüce Mevlâm seni mübarek kılmış.

“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (İsra,1)

Çevresi mübarek kılınan yerdir Kudüs. Allah’a gidilen yolda, kutsal yolculuğun duraklarından biridir. Bütün peygamberler orada. Peygamber Efendimiz imam olmuş, cemaatle namaz kılınıyor. Ya Rabbi, ne müthiş bir manzara… Peygamber nefesleriyle bezenmiş, peygamber bakışlarıyla nakış nakış işlenmişsin Kudüs. Sen Peygamber Efendimiz’den izler taşıyorsun. O’nun nazarı sana değmiş. O bakışlar ki, değdiği yeri yüceltir. 

“Yolculuk ancak şu üç mescitten birisine ibadet için olur. Benim şu Mescidime, Mescid-i Haram’a ve Mescid-i Aksa’ya.” 

“Mescid-i Aksa’ya gidin ve içinde namaz kılın. Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin.” buyurmuş Peygamber Efendimiz (sav). 

Sen emanetsin bize ey Kudüs! Peygamber Efendimiz’in emaneti… 

Seni koruyamadık Ey Kudüs, ey Mescid-i Aksa! Sen bizim kanayan yüreğimizsin, sen Filistinli kardeşimin feryadısın. Acının, gözyaşının memleketi oldun ey Kudüs… Bağrında ne hüzünlü hikayeler saklıdır. En kötüsü de yalnızlığa terk edilişin… Seni unuttu kardeşlerin ey Kudüs. Menfaatlerin arttığı, bencilleşen dünyada hangi imanlı yürekler seni hatırlasın? Koltuğunu düşünen iktidarlar, ABD’den korktuğu kadar Allah’tan korkmayanlar sana nasıl sahip çıksın?

Biz müslümanlar birçok değerimizi kaybettik. Kutsal bildiğimiz, mübarek gördüğümüz birçok şey hayatımızda sıradanlaştı artık. Hz. Ömer bir savaşta ordu zaferi ulaşamayınca muhasebe ediyor. Bakıyor ki misvak sünneti terk edilmiş. Hemen emir veriyor orduya misvak kullanılsın diye. Misvak kullanan müslümanları gören düşman askerleri farklı düşünüp korkuya kapılıyor ve savaş kazanılıyor. 

Sünnete bakışı bozulan müslümanlar bugün Kudüs’ü nasıl korusun? Namazlarda camileri boşaltan müslümanlar Mescid-i Aksa’nın değerini nasıl anlasın? Biraz yürüyüş yapmayla birkaç slogan atmayla Kudüs, Mescid-i Aksa savunulamaz.

Kudüs’ün bu halde olması aslında biz müslümanların durumunu ortaya koymaktadır. İmanlı nesiller, ibadet ehli insanlar varken Kudüs bizimdi. Ne zaman ki güçsüzleştik, imanımız zayıfladı, amellerimiz azaldı, Kudüs elimizden gitti. Sadece Kudüs mü, Mekke ve Medine farksız mı? Kabe ve Ravza da tutsak değil mi? Belki oralarda yahudi yok ama yahudi zihniyetli iktidarlar yıllardır müslümanlara eziyet etmiyorlar mı? 

Hac bir yönüyle müslümanların kaynaşmasını, tanışmasını amaçlayan içtimai bir ibadettir. İki üç müslüman Kabe’de, Ravza’da oturup sohbet etmeye çalışsa hemen birileri müdahale ediyor. Ümmetin bir araya gelmesi, kardeşliğin tesis edilmesi birilerini rahatsız ediyor. Kendi anlayışları dışındaki müslümanlar, eziyet görmektedir. Kendilerini gizleyip saklamak zorunda kalıyor. Peygamber Efendimiz’e (sav) sevdalı milyonlarca Müslüman, peygamberlerini aşkla, muhabbetle ziyarete gelmiş. Onlara söylenen söz: “Peygamber öldü, ondan fayda beklemeyin.” Peygamberi manen öldürmüş bir topluluk müslümanlarla, Allah’ın (cc) ve peygamberin arasını açmaktadır. Peki, bu en büyük zulüm değil midir?

Hâce Hazretleri, Fetö’ye yıllar önce dini bozmaya çalıştığı için kafir demişlerdi. Çevremizdekilere bu adamın yaptıklarını anlatınca hep yadırgandık. Şimdi bize, siz haklıydınız, diyorlar. Hâce Hazretleri (ksa), yıllardır Suud’dakilerin anlayışlarının bozukluğunu her fırsatta dile getirdiler. Bizi eleştirenler, Suud’dakilerin gerçek yüzünü gördüler. Müslüman firaset sahibi olmalıdır ve firaset, basiret sahibi alimlerin yanında olmaya çalışmalıdır. 

Kudüs mücadelemiz, solcuların ABD karşıtlığı gibi olmasın. Yıllarca “kahrolsun emperyalizm” sloganlarıyla ortalıktaydılar. Şimdi Türkiye’de, ABD yanlısı oluverip çıktılar. Müşriklerin helvadan putlara önce ibadet edip sonra yemeleri gibi, onlar da şimdi emperyalizm putlarını bir güzel yiyorlar. 

Kudüs, müslümanlar için eylem macerasına dönüş-memelidir. Bunu söylerken yapılanları basit görme niyetinde değiliz. Eğer müslü-manlar akidelerini düzeltmezse, amelleri yaşamada gevşeklik gösterirse, bilelim ki bu mücadelemiz güzel bir sonuca ulaşmaz. Samimi isek en az Mekke kadar, Medine kadar, Kudüs kadar değerli olan bedenimizi, aklımızı ve duygularımızı İslamlaştıralım. 

Sloganlarımız İslami olduğu kadar, fikirlerimiz de, duygularımız da, amellerimiz de İslami olmalıdır. O zaman Kudüs’e gittiğimizde bize en tatlı gelecek şey; Peygamber Efendimiz’in müjdesine nail olmak için Mescid-i Aksa’da iki rekat namaz kılmak olacaktır. Biz nasıl Mescid-i Aksa’ya gittiğimiz için sevineceksek, bilelim ki Mescid-i Aksa da biz oraya gittiğimiz için sevinecektir.

Mescid-i Aksa’da, Peygamber Efendimiz’in izini arayacağız o zaman. O’nun miracı bizim de miracımız olacak. Rabbiyle buluştuğu gibi, bizler de kavuşacağız Rabbimize Mescidi Aksa’da. Hz. Davud’u (as), Hz. Süleyman’ı (as) bulacağız Beytü’l-Makdis’te. Hz. İbrahim (as) karşımıza çıkacak, halilullahı tanıyacağız orada. Hz. Yakub (as) misali gözyaşı dökeceğiz. Hz. Meryem safiyetiyle, Hz. Zekeriya (as) sabrı ve metanetiyle, Hz. Yahya (as) kulluğuyla ışık saçacak bizlere. Hz. İsa (as) ölmüş kalplerimizi diriltecek.

Hz. Ömer (as) adaleti ile gireceğiz Kudüs’e… Müslümanların izzetini, yüceliğini, adaletini göstereceğiz dünyaya. Kalpleri katılaşmış, insanlıktan uzaklaşmış, gözleri körleşmiş, kulakları sağırlaşmış, dilleri susmuş, üç maymunu oynayan dünyaya müslüman yüreğinin merhametini göstereceğiz.

Gün gelecek haçlı zihniyetine karşı bir Selahattin Eyyubi olacağız… Zalimin karşısında yıkılmaz kaleler gibi duracağız. Dünya müslümanlardaki cesareti görecek. Bilecekler ki, müslüman silahına değil Rabbine güvenir. Ölümden kaçmaz, ölüme koşar adeta. Ölüm bir son değil, başlangıçtır bizim için… 

Siyonistlerin karşısında Abdül-hamid Han olacağız. Binler altın verseler de bir karış topraktan vazgeçmeyeceğiz. Dünya zalimlerinin karşısında bir Recep Tayyip Erdoğan olacağız. Silahına güvenenlerin karşısına, Rabbine güvenen müslüman yüreğiyle çıkacağız. En büyük cihadı yapıp zalimlere karşı zalimliklerini haykıracağız.

Kudüs bir diriliş olsun bizim için. Dağılan müslümanlar bir araya gelsin. Bizler, Allah’a (cc) inanıp Peygamber Efendimiz’i (sav) sevip, sünnetine ittiba edersek, dinimize dört elle sarılırsak, Kudüs bize umudun kapısı olacaktır. Kudüs, ümmetin birliğine vesile olabilir ve bir lider etrafında yeniden birleşmeyi sağlayabilir. Birileri Kudüs’te mabedler yıkarken, müslümanların gönülleri mabedleşecek. Unuttuğumuz değerlerimizi yeniden hatırlayacağız. Kudüs’ü bizler unutmuştuk, Allah (cc) kafirlerin eliyle Kudüs’ü bize hatırlattı. Kudüs sevdasını gönlümüze düşürdü. 

Bediüzzaman Hazretleri, “Gelecekte en gür seda İslam’ın olacaktır.” buyurmuştur. Bu ses duyulmaya başladı inşaallah. Kıştan sonra baharın güneşi doğacak üzerimize inşaallah. Kudüs kurtulurken, Mescid-i Aksa kurtulurken bizler de inancımızla, amelimizle, İhlası- mızla kurtuluşa erenlerdir olalım…

 

Yazar:  Andelib

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort