JoomlaLock.com All4Share.net

İMAN MUHAMMEDÎ BİR ANLAYIŞTIR

İmam Hanbel ve İmam Şafi Hazretleri zamanın mutasavvıflarından Şeyban Raî Hazretlerini ziyarete giderler… İmam Şafi Hazretleri ona soru sormayalım, o ne buyurursa bizim için sohbet olur diye uyarsa da İmam Hanbel birkaç soru sorarlar.

Namazdan sorar… Şeyban Raî (ks) sizinkini mi, bizimkini mi anlatalım dediğinde İmam Hanbel iyice şaşırır. Şeyban Raî Hazretleri, “Sizin namazınızda farz terk edilirse namaz bozulur. Farz tehir edilirse, vacipler terk ve tehir edilirse, sehiv secdesi yaparsınız namazınız tamamlanır. Allah’tan (cc) gayrı bir şey düşünürsek bizim namazımızı iade ederiz…

Oruçtan, zekattan sual edilir… Şeyban Raî (ks) o suallere de kendi orucunu, zekatını anlatıp benzer cevap verirler… İmam Hanbel (ra) bu cevaplar karşısında bayılıp düşer…

Biz de Şeyban Raî Hazretleri’ne (ks) imanı sorsaydık, bize de sizin imanınız mı, bizim imanımız mı diye buyurulardı… Aldığımız cevapla biz de İmam Hanbel gibi bayılır, düşerdik…
Cenâbı Hak ayeti kerimede, “Bedeviler: ‘İman ettik.’ dediler. De ki: ‘Siz henüz iman etmediniz, fakat henüz iman kalplerinizin içine girmemiş olduğu halde İslama girdik.’ deyin. Eğer Allah'a ve peygamberine itaat ederseniz, size amellerinizden hiçbir şey eksilmez; çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet edendir.” buyuruyor.

O günkü bedeviler, belki korkudan, ganimetten veya herhangi bir nedenden dolayı islama girmiş olabilir. Ya biz bugünün Müslümanları, “Niçin Allah’a (cc) iman ediyoruz?”  Cenâbı Hak “İman ettik demeyin, kalplerinize iman yazılmadı.” buyuruyor. Kalplerimize iman nasıl yazılır…

Niçin Allah’a (cc) iman ettiğimi bilmem gerekir. “Bilgi anlayış içindir, anlamak içindir. Bilgi öz olarak beni yaradan, beni var eden ile benim aramdaki ilişkiyi istenilen düzene getirmek için O’nunla benim aramdaki bütün meselelerin nedenini, niçinini, nasılını anlamak içindir.” buyuruyor Hâce Hazretleri (ks).  

Niçin Allah’a (cc) iman ettiğimi bilemiyorsam benim imanım iğreti olur. Ben Rasulullah’a (sav) niçin iman ettiğimi bilemiyorsam O’na tutunamam, bağlanamam. Bir gün bu iman beni bırakır. Niçinleri içime yerleştirmek zorundaydım. Bulacağım cevaplar imanın tırnakları gibidir. Onlar ile gönlüme, dimağıma, fikrime tutunur…

Nice âlimler, salihler imanın derdiyle dertlenmişlerdir. İmanı korumanın, muhafaza etmenin tasasını hayatları boyunca dert edinmişler. İman “mahluk” değildir, Cenâbı Hak tarafından insana bahşedilen büyük bir nimettir. Müslümanlar imanı kaybedilmeyecek, kalıcı bir mülk olarak görmemeli… İmanın kaybetmekten korktuğun bir hazine gibi olsun… Onu çok iyi korumalısın. Yoksa çalınabilir. İçki içen, zina eden Müslümanın o fiil esnasında yüzüğün parmaktan çıktığı gibi imandan çıktığını buyuruyor Peygamber Efendimiz (sav). Senin imanının peşinde çok hırsız var… Şeytan,  nefs, kötü arkadaş… Hepsi senin imanının hırsızıdırlar… Kendisine vahyedilen Bel’am nefsine ve şeytana uyunca dili sarkan bir köpeğe benzetildi. Süfyan es Sevri (ra) kendisine ilim öğreten hocasının imansız öldüğünü görünce çilesinden beli kamburlaştı.

Hâce Hazretleri (ks) “Dünyada en büyük saadet, İslamca yaşayıp imanla ölmektir.” buyuruyor.

Bugün İslamı yaşanılır olmaktan çıkarıp sadece düşünülen,  yorum yapılan bir din haline getirme çabaları var. İslamı yaşamadığın sürece senin imanından kimse rahatsız olmuyor… Çeşitlilik, kültürel zenginlik olarak bile görülebilirsin. İmanınla yaşamaya başladığında, ailende, alış-verişinde, arkadaşlık ilişkilerinde, ticaretinde, imanına göre hareket ettiğinde birileri karşına çıkabilir.

İslam yaşanılırsa içindeki güzellikler ortaya çıkıp neşvü nema bulacaktır. İmanın hakikati de yaşanmamasında ortaya çıkacaktır. Büyüklerimiz imanı hammaddeye benzetmişler, işlenirse, kullanılırsa kendisinden faydalanılır. İman bütün hayatını kuşatmalı. Anlayışın, hayatın, ahlakın imanından beslenmeli.     

“Biz Allah’tan (cc) kaçar olmuşuz. Allahsız yaşamayı tercih etmişiz. İmanı hayatımızda kullanmak yerine imanı bütün meselelerin dışında bırakmışız.” buyuruyor Hâce Hazretleri (ks). İman Allah’la (cc) yaşamayı öğrenmektir. Tasavvuf Allah’la (cc) yaşama sanatını öğrenmektir.

“Allah (cc) ile tanışmayan bir insanın imanı kamil olmaz. Müslüman olur, mümin olamaz.” buyuruyor Hâce Hazretleri (ks). İnsanı Allah’la (cc) tanıştıracak, buluşturacak olan mukarreb mürşidi kamillerdir.

Nakşibendi Hazretleri (ks) kendisine gelen bazı alimlere imanınızı kapıda bırakın öyle gelin buyururlar. Şaşırdıklarını görünce onlara, “İmanınız sizi buraya kadar getirdi. Burada size verilenle Allah’a (cc) vasıl olursunuz.” buyurur.

Cebrail (as) Peygamber Efendimiz’e (sav) gelerek İslamdan, imandan ve ihsandan sorarlar. Cebrail (as) ayrılınca Peygamber Efendimiz (sav) ashabına, “O gelen kardeşim Cebrail idi. Size dininizi öğretmeye geldi.” buyururlar. İslam, iman ve ihsan dinin ana boyutlarıdır…

İman, ihsan, idrak, aşk, ihlas, samimiyet, takva… Dinin makamları bunlardır. Bunların da hepsi insan içindir ve insanı adım adım Allah’a (cc) yaklaştıran vesilelerdir… İnsanı Hakk’a yaklaştıracak en büyük vesile Peygamber Efendimiz’dir (sav)… O’nun sünneti, O’nun ahlakı… Sünnet imanın tarifidir…

Hâce Hazretleri (ks), “İman, Muhammedî bir anlayış, Muhammedî bir bakış, Muhammedî bir yaşayıştır.” buyuruyor…  

Ya Rabbi sünneti aşkla, şevkle yaşamayı bizlere nasib eyle… Peygamber Efendimiz (sav) ve O’nun kamil varisleri ilim, iman ve aşk menbaıdır… Bizleri bu ilim, iman ve aşk pınarlarından mahrum eyleme… Bu pınarlardan kana kana içmeyi bizlere nasib eyle…
Ya Rabbi sevdiklerini bize sevdir, bizi de sevdiklerine sevdir… Âmin…

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2011 AĞUSTOS SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort