JoomlaLock.com All4Share.net

ÇOCUKLARIMIZIN OKUL KORKUSUNU NASIL GİDEREBİLİRİZ?

Her anne ve baba için çocuğunun okula başlaması heyecan verici ve sevindirici bir olaydır. Günler öncesinden hazırlıklar başlar. Önlükler, çantalar alınır. Çoğu çocuk da anne babasının bu heyecanına katılır. Okula başlamadan önce çok istekli ve hevesli görünseler de bazı çocuklar için okula gitmek o kadar kolay olmaz. Okulların açıldığı ilk gün okulun bahçe kapısından içeri girmemek için direnen, bahçede annesinin eteğine yapışarak ağlayan ya da sınıfta annesini yanına oturtmuş, elini tutan çocuklara çok sık rastlarız. Bütün bunlar okulların yeni açıldığı ilk günlerde, gerek aile gerek öğretmen tarafından pek yadırganmaz. Asıl sorun günler geçmesine rağmen çocuğun, annesinin sınıftan ayrılmasına izin vermemesiyle ortaya çıkar. Artık ne gününü sırada oturarak geçiren anne memnundur ne de sınıfında bir anneyi misafir etmek zorunda kalan öğretmen.


Diğer yandan okuluna düzenli olarak devam eden, uyumlu ve derslerinde başarılı bir çocukta da günün birinde okula karşı isteksizlik ve bunun sonucu okula gitmeme isteği görülebilir. İşte okula gitmek istememe ve gitmeme durumuna; okul korkusu ya da okul reddi adını veriyoruz.


Okul korkusu, okul çağı içindeki çocuğun okula gitme ile ilgili direnmesi, arkadaşlarını kabul etmemesi ve ağlamak gibi tepkiler göstermesidir. Okul korkusu, kızlar ve erkeklerde farklı oranlarda görülebilir. Okul fobisinin, kız öğrencilerde görülme oranı %13, erkek öğrencilerde görülme oranı ise %9’dur. Bu korku, çocuğun eğitim alacağı ortama uyum sağlamasını engeller. Çocuklar için korku, yaşama adapte olabilmenin, kaygı veren durumlarla baş edebilmenin yöntemlerinden biridir. Okul korkusu, hızla ele alınıp gerekli müdahaleler yapıldığı takdirde çabuk atlatılabilir. Çocuklarda okula gitmek istememe ve gitmeme durumu olarak ortaya çıkan okul korkusu, okulların ilk başlama zamanlarında daha sık görülmekle birlikte okul yaşamının daha sonraki yıllarında da ortaya çıkabilir.


Okulların açılma zamanı geldiğinde, ev ortamı gibi rahat bir hayattan, kurallarla dolu okul hayatına adım atmaya hazırlanmak, her çocuk için problem teşkil etmektedir. Farklı elbiseler, yeni arkadaşlar, çeşit çeşit defterler, rengârenk kalemler, türlü oyunlar çocuklar için yeni bir dünyaya adım atmak anlamına gelmektedir. Çocuklarından önce ebeveynlerinin bu duruma hazır olmaları gerekmektedir. Zira çocukların bu dönemde karşılaşabilecekleri problemleri önceden kestirmek ve bilinçli bir şekilde onlarla baş edebilmenin yollarını aramak önemlidir.


Çalışmalar, özellikle ilkokul döneminde olan çocukların yaklaşık %5’inin okul fobisi nedeniyle okuldan geri kalmakta olduğunu göstermektedir. Çocuğun okula başlama yaşı olan 5-7 yaşlar ve yine ilköğretimin bittiği, daha büyük sınıflara başlama dönemi olan 12-14 yaşlar arasında en yüksek oranda okul fobisi görüldüğü saptanmıştır. Okul fobisinin, kız öğrencilerde görülme oranının erkek öğrencilerde görülme oranından daha fazla olduğunu daha önce de söylemiştik. Okul fobisinde aile faktörü; aşırı kollamacı, telaşlı, sarmalayan ailelerin çocuklarında, okula başlayana kadar ailesi dışında bir sosyal hayati olmayan çocuklarda, boşanan ailelerin bir ebeveynine bağlı olarak yaşayan çocuklarda, ailesinden birini ölüm, hastalık, taşınma gibi bir sebeple kaybeden çocuklarda daha sık görülürken; öğretmen ve okul faktörü ise; çok kalabalık sınıflarda, sert mizaçlı bir öğretmenin sınıfında, baskıcı, ezberci, hırpalayan ve aşırı kuralcı eğitim sistemleri olarak kendini göstermektedir.


Okul fobisi en çok eylül, ekim aylarında ve okulun ikinci yarı dönemi başlamadan önce kendini göstermekte olup en çok ilköğretim öğrencilerinde görülür. Okul fobisinin tipik belirtileri şöyledir:


Bu psikolojiyi yaşayan çocuklar “okul” kelimesini duyunca atağa geçerler. Okulla ilgili son derece ilgisiz ve isteksizdirler. Uyku düzeni bozulur. Genellikle aile bireyleri dışındaki kişilerle olan ilişkilerinde utangaçtır. Başarı ve takdir kaygısı taşırlar. Öğretmenden ve evinin dışındaki yapıdan korkar. Telaşlı, huzursuz ve içe dönük yaşamayı seçerler. Okula gitmemek için herhangi bir fiziksel nedene dayanmayan asılsız hastalıklar ortaya atarlar. Okul gereçlerine son derece itinasız davranırlar. Arkadaş edinmez, okuldan korkarlar.


Okul korkusunun sebeplerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:


Okul korkusunun temelinde çocuğun anne babaya çoğunlukla da anneye aşırı bağımlı olması ve anne babadan ayrılma korkusu yatar. Çocuk anne babası olmadığında kendisine veya anne babasına bir şey olacağından korkuyor olabilir.


Yeni bir kardeşin doğumuyla kardeş kıskançlığının ortaya çıktığı durumlarda görülebilir. Sorumluluğu almaktan korkabilir.


Anne babanın çocuğun okula başlamasıyla geliştirdikleri endişe ve kaygıları çocuğa yansıtmaları sonucu çocukta okul korkusu çıkabilir. Annenin de çocuğa bağımlı olması okul korkusunu tetikleyebilir.


Çocuğun geç saatlere kadar ayakta kalması okula gitmek istememesine neden olabilir. Performans kaygısı yaşayan çocuklar başarısız olma endişesiyle okula gitmek istemeyebilirler.


Öğretmenin ilgi ve sevgisi diğer çocuklara da yöneleceğinden çocuk kendisine gösterilen ilgi ve sevgiden tatmin olmayabilir.


Bu korkuya yakalanan çocuğa ailede yapılacak rehberlik çok önemlidir. Bunun için; çocuğun okula gitme ile ilgili bütün kaygıları dinlenmeli, okul ile ilgili duygu ve düşünceleri anlamaya çalışılmalıdır. Okul korkusunun çocuktan olduğu kadar okul ve öğretmen tutumlarından da kaynaklanabileceği, unutulmamalıdır. Okula gitme ile ilgili aile bireyleri ortak tutum içinde olmalı ve çocuğun okula gitmemesine izin verilmemelidir. Her anne ve baba çocuğuna kaygılarını anladığını, bu kaygıların zamanla geçeceğini ve okulda öğrendiklerinin kendileri için de önemli olduğunu vurgulamalıdır. Ayrıca uzun vedalaşmalardan, kişisel kaygıların yansıtılmasından kaçınılmalıdır. Ev içinde de çocuğun anne babaya bağımlı olması azaltılmaya çalışılmalı, kendi başına bulduğu uğraşlar konusunda destek olunmalı, tek başına da oynayabileceği oyuncaklar ve oyunlar alınmalıdır. Ebeveynler, okullar başlamadan önce okul alışverişini çocuk ile birlikte yapmalıdır. Anne baba dikkatli olmalı ve bu dönem içinde olabilecek bütün sorunlardan yayınlar vasıtası ile haberdar olmalıdır. Çünkü problemi çabuk fark etmek ve doğru müdahale etmek çözümü de çabuk getirmektedir.


Sonuç olarak okul korkusu olan çocuğa bağırıp çağırmadan, yalvarıp yakarmadan okula gitmekten başka çaresi olmadığını anlatmanız ve davranışlarınızla da kararlı ve tutarlı olduğunuzu bir şekilde göstermeniz yeterli olacaktır.


GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2010 EKİM SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort