JoomlaLock.com All4Share.net

ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİM VE DEĞİŞİM DÖNEMLERİ--4

SON ÇOCUKLUK DÖNEMİ (6-12 YAŞ)

Son çocukluk dönemi: Kızlarda 6-11, erkeklerde ise 6-12 veya 13 yaş arasında yer alan bu döneme “Okul Çağı” veya “Temel Eğitim Çağı” adları da verilmektedir. Bu dönem çocuğun aile ortamından çıkıp, sosyal çevreye tamamen karışmaya başladığı dönemdir. Bu dönemde çocuğun çevresi ve anlayışında ciddi değişimler belirir. Onun için anlaşılmaz olarak gözüken pek çok kavram günden güne açıklık kazanır. Çocuk, bu dönemin sonlarına doğru somut düşünme aşamasından soyut düşünme aşamasına geçer. Çocuklar, kendi aralarında çeşitli gruplar oluşturur. Bu grupların oluşumunda en önemli faktör cinsiyet oluşumudur. Kızlar ve erkekler kendi aralarında oluşturdukları gruplar içerisinde oyunlarını oynarlar. Bu tür gruplaşmalar bu dönemin doğal özelliklerindendir. Bu dönem zihinsel öğrenme çağının başlangıcı olmakla birlikte bu evrede duygusal öğrenmenin devam ediyor olması da dikkat çekicidir. Bu evrenin en belirgin özelliklerinden birisi de çocuğun bilgiye olan düşkünlüğüdür. Çünkü zihinsel öğrenme bu dönemde başlamaktadır. Son çocukluk evresi, eğitim ve öğretim açısından son derece önemlidir. Çocuk ilk defa düzenli, planlı-programlı eğitimle karşılaştığı ve toplumsal hayata katıldığı için bu evre, psikologlar tarafından "Çocuğun sosyokültürel doğumu" olarak adlandırılmaktadır.

Okul çağı, çocuğun yuvasından çıkıp dış dünyaya açıldığı, toplumsal çevreye iyice karıştığı çağdır. İlköğretimin ilk yıllarını içine alan bu dönem, ergenliğin ilk belirtilerinin başladığı yaşlarda son bulur.

Bu dönemde çocukların yaşayacakları gelişimsel özellikler ve değişimler, zaman zaman kişisel farklılıklar gösterse de genel olarak benzer bir seyir izler. Çocukların yakınındaki yetişkinler olarak bu değişimleri bilmek ve farkında olmak hem bazı kaygılarımızı gidermek hem de onlara uygun yollarla destek olmak açısından oldukça önemlidir.

Okul öncesi dönemi izleyen ve son çocukluk adı verilen 6 - 12 yaş dönemi gelişim evresinde, çocuklar mantıklı ve doğru düşünme hassasiyeti kazanır. Hayal gücü yerini somut kavramlara bırakır. Gerçekleri görme ve algılama başlar. Yeni bir sosyal çevre olarak okula başlama ile öğretmen, arkadaş ilişkileri önem kazanır. Toplum kurallarına uyma gereği ortaya çıkar. Bu yaş dönemi çocuğu artık aklıselim sahibi olmaya adaydır.

Bu yaş döneminde özetle:
•Bireysel bağımsızlığını kazanma isteği ve mücadelesi,
•Olumlu arkadaş ilişkileri geliştirme,
•Kendisini gösteren uygun kız - erkek rolleri,
•Okuma - yazma - sayısal alan becerileri,
• Özgüveninin (kendine güven) artması,
• Benlik saygısının artması,
• Zihinsel gelişimde artma olur.

Bu dönemde çocuklar, anne babadan etkilenmeyle birlikte yeni girdikleri sosyal çevrelerde öğretmen ve arkadaşlarından da yoğun olarak etkilenirler. Artık anne baba önem sırasını
öğretmene bırakmıştır. Çocuğumuzun kişiliğinin oluştuğu çağ olan bu dönemde öğretmenin kişisel ve ahlaki özellikleri çocuğumuz için birinci derecede örnek teşkil eder. Birey olarak kimlik gelişiminde bu etkiler ciddi anlamda önem taşır. Bu yaşta çocuğun kendi benlik kavramını beğenmesi, kendi başarılarından, özetle kendinden hoşnut olması, tüm yaşama yansıyacak olumluluklar getirir. Bedensel, sosyal - kültürel sorunları olan çocuklarda kendinden hoşnutluk (yüksek benlik saygısı) daha güç gelişir. Anne baba başta olmak üzere çevrenin olumlu desteği ile öz güvenleri artar.

Bu nedenle özellikle anne-baba olarak:
• Çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlamak gerekir.
• Ailesi, öğretmeni, arkadaşları tarafından sevildiği, benimsendiği, bir sosyal çevreye ait olduğunu hissetmesi gerekir.
• Yaşam güçlüklerini karşılayabilme sorumluluğu verilmelidir. Çok fazla ya da az beklentiler oluşturmadan aşırı koruyucu, size bağımlı kılmadan kendi kabiliyetlerini geliştirmede dengeler kurulmalıdır.
• Öz disiplin, kendi kendini kontrol başarısı kazandırma önemlidir.
• Destekleme, yüreklendirme, övme uygulamaları ile başarabileceği ve başardığı konuları vurgulayın. Olumsuz örnekleri eleştirme yerine olumlu olaylarda takdir edici olun.

İlköğretim dönemi, çocuklarda, tüm bu gelişimin yanında arkadaşlıklar kurabilmenin önemini öğretmesi açısından da mühimdir. Yaşıtlarıyla daha fazla zaman geçirir, daha çok güvenir, birlikte olmak ve paylaşmaktan mutlu olurlar. Arkadaş seçiminde daha titiz olmaya başlarlar. Bir iki tane iyi ve sürekli arkadaşları olabilir. Bunun yanında sevmedikleri ve uzak durmayı tercih edebilecekleri arkadaşları da vardır. Sırdaş olarak seçilmek çok önemlidir, ancak çok iyi sır sakladıkları söylenemez.

Ayrıca okulla ilgili uyumunda arkadaşlarının rolü büyüktür. Okulda arkadaş ilişkileri iyi gidiyorsa, okulu oldukça severler ama ilişkilerinde ters giden bir şeyler varsa okula gitmek istemeyebilirler ya da gönülsüz giderler. Arkadaşlarının düşüncelerini çok önemserler ama ilişkileri için verdikleri kararları çabuk unuturlar.

İki kişi oynarken her şey yolundadır, fakat ortama üçüncü birinin girmesi işleri karıştırabilir. Burada daha çok birinci tercih olamama kaygısı hâkimdir. Bu yaş çocuklarının hemen hepsinde arkadaşları tarafından ilk tercih edilen kişi olma isteği vardır. Üç ya da daha fazla kişinin olduğu oyun gruplarında, lider olan kişiyi çekememe, onun koyduğu kurallara isyan etme ama bunun yanında onunla arkadaş olmaktan vazgeçememe gibi çelişkili tepki ve duygular yaşayabilirler. Kuralların bozulmaması ya da sadece kendileri tarafından değiştirilmesi gibi egosantrik(kendini olayların ve kâinatın merkezi olarak gören) bir yaklaşımları vardır. Bu daha çok, henüz kendini değerlendirme becerisine sahip olamayışlarından kaynaklanır.

Bu yaş çocukları kolayca motive olurlar. Sadece yapılması istenilen şeyin, nasıl söylendiği önemlidir. Hemen heveslenirler ama bu hevesleri kısa sürer. Bu yüzden anne babalar çocuklarında oluşturmak istedikleri terbiye ve davranış öğretilerinde sürekli ve tekrar edici olmalıdırlar. Bu yaş dönemi çocuğu, din psikolojisi açısından incelendiğinde; kavramları anlamaya başlamasıyla, “Gerçekçi” bir din anlayışının da temellerini de bu yaşlarda atmaya başladığı görülür. Dine ilgisi artar, bilinçlenir. Sorularına aldığı cevapları sorgular. Aklında sınar. Sorduğu sorulara kesinlikle ciddi ve doğru cevaplar verilmelidir. Çocuklarımızın din eğitiminde aile çok önemlidir. Özellikle ailenin örnek oluş biçimi yaşantısıyla somut bir hal almalıdır. Dini sunuş çok önemlidir. Okul, öğretmen, arkadaş gibi yeni çevreler çocukta önemli etki ve iz bırakır. Mesuliyet ve birliktelik duygusu gelişir. Özellikle cemaatle yapılan ibadetler, akşamları aile içerisinde yapılan ders ve sohbetler dine ilgiyi arttırır. Bu sohbetlerde hayatımıza örnek aldığımız erkek ve kadın din büyüklerimiz özellikle vurgulanmalı örnek almamız gereken fiil ve ahlaki özellikleri açıkça öne çıkartılmalıdır. Fıkhen düzenli namaza bu dönemde başlanacağı için çocuklarımız cemaat ortamlarında namaz alışkanlığını
daha kolay kazanacaklardır. Aile içinde cemaatle kılınan namaz çocuklarımıza ibadet etme alışkanlığı aşılayacaktır. Onlara bu tür ortamlar hazırlanmalıdır. Allah(c.c), Peygamberimiz(s.a.v.)ve onların varisleri olan evliyaullah hazeratı sevdirilmelidir.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2009 NİSAN SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort