JoomlaLock.com All4Share.net

ÇİFTLİKLİ VEHBİ EFENDİ

ÇİFTLİKLİ VEHBİ EFENDİ
1906 – 1969

1906 yılında Ilıca’nın Aşağı Canören köyünde doğdu. Aşağı Canören köyüne imam olarak gelen Abdulgani Efe’den ders aldı. Abdulgani Efe’nin Ilıca’nın Tebrizcik köyüne tayin olması nedeniyle onunla birlikte 1938 Yılında Tebrizcik’e geldi.


Abdulgani Efe’nin bu defa 1942 yılında Erzurum merkeze bağlı Çiftlik köyüne tayini  çıkması üzerine hocası ile birlikte Hacı Vehbi Efe de bu köye gelmiştir.
Hacı Vehbi Efe hocası Abdulgani Efe’nin tayininin Öznü köyüne çıkması üzerine onunla birlikte bu köye gitmek istemiş ise de hocasının kabul etmemesi nedeniyle Çiftlik köyünde kalmıştır.

Vehbi Efendi bir gün Çiftlik köyüne gelmiş, Tebrizcikli Mustafa Efendi ile beraber Tikkirli Asım Bey’e, konak sahibi zata misafir olmuşlar.  Asım Bey, Vehbi Efendi’nin manevi bir zat olduğunu hüsnü zannı ile bilirmiş. Öğle namazından sonra sofra kurulmuş yemek yemeye başlamışlar. Vehbi Efendi lokmaları büyük alırmış. Asım Bey de kalbinden “Bu adama evliya diyorlar ama lokmaları büyük alıyor.” diye geçirmiş. Vehbi Efendi Asım Bey’e dönerek “Kurban bazı adam lokmayı büyük, bazıları da küçük alır.” diyerek Asım Bey’in kalbini okumuştur.

Diğer bir hatırası: Erzurum zenginlerinden birisi fakir düşmüş, evde hiçbir şeyi kalmamış, kimsesi de yok, hanımı ile kendisi üç gün aç kalmışlar. Hanımı demiş ki “Bey bu intihar sayılır git, caminin avlusunda birkaç  kuruş topla da biz bu intihardan kurtulalım.” Efendi hanımına der ki; “Dilenme işini ben yapamam ancak çıkacağım çarşıya, Cenabı Hak, Hızır’ı  gönderir inşaallah bizi bu sıkıntıdan kurtarır.”

Adam Gürcü Kapısı’nda  Arif  Efendi’nin kahvesine gelir orada oturur. Vehbi Efendi’nin adeti her gün o kahveye gelerek oturur. O fakir düşen adamı görünce kahveciye der ki “Şu efendiye bir çay ver.” kahveci çayı getirir.  Vehbi Efendi kalkıp çayların parasını verirken elini fakir adamın cebine sokar “Kurban gerisi de inşaallah kolaydır.” der ve gider. Adam cebine el atar ki  bir aylık nafaka koyulmuş. Sevine sevine çarşıdan bir şeyler alarak evine gelir, “Hanım ben Hızır’ı gördüm, harçlığımı da verdi.” der Vehbi Efendi’yi tanımayan o adam ertesi gün gene o kahveye gelir Vehbi Efendi’nin oğlu Mürsel Efendi ile Talat Efendi otururlar, onları tanırmış. Onlara der ki; “Hızır buraya geliyor, ben size şimdi göstereceğim.” O arada Vehbi Efendi içeri girer işte Hızır geldi der. Oğlu Mürsel Efendi der ki; “Bu benim babam.”

Vehbi Efendi Tebrizcikli  Mustafa Efendi ile birlikte Cinis köyüne giderler. Cinis’te tarikata ve zikre çok karşı olan bir adam zikirde oraya gelmiş, kış, soba yanıyor. Vehbi Efendi o adam gelince şişi sobada kızdırır ve şişi yalamaya başlar, adam onu görünce düşer bayılır. Baygın halde tövbe tövbe diyerek bilahare uyanır.

Çiftlikli Vehbi Efendi  1965 – 1967 yıllarında iki kez hacca gitmiştir, altmış üç yaşında iken yakalandığı mide kanseri nedeniyle 1969 Yılında Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.

Hacı Vehbi Efe Ilıca’ya bağlı Öznü köyünde medfun hocası Abdulgani Efe’nin yanına defnini vasiyet etmiş  ise de köylünün ısrarı nedeniyle Çiftlik köyündeki Garipler Mezarlığı’na defnedilmiştir.

VEHBİ EFENDİ’NİN KENDİ DİLİNDEN BEYİTLER:

Yâre götür mektubu ey badi saba
Mühibbi sadığa arz eyle bugün
Selamı hürmetimi tebliğ eylesen
Derundan birgatı kaldırsın bugün

Dağlar güler ara yerde hayırdır
Herkes sevdiğine elbet mayildir
Düşmüşlere yardım etmek günüdür
Dert çekenlere derman yetiştir bugün

Gece gündüz her tarafı gözlerim
Gele dostlar yüzün göre gözlerim
Gitti ömrüm yad ellerde gözlerim
Yare yarenlere, haber ver bugün

Sılayı ahvalimden karadır yüzüm
Halim ifadeye tutmuyor yüzüm
Bir yana çıkmaya kalmadı yüzüm
Mürüvvet handere haber ver bugün

Yahşi zamanımda düştüm dillere
Zalim nefsim beni vurdu yerlere
Baykuş gibi düştüm viran ellere
Mimari dillere haber ver bugün

Lütfeyle keremi eyle kerimini
Rahmet et bizlere rahmani rahim
Her gaflet dilinden eyleye selim
Merhamet şanlara haber ver bugün

Garibi garbe eyledi bu gönül
Dert ile mihnete kaldı bu gönül
Bir ağyar edip saldı bu gönül
El tutan erlere haber ver bugün    


Hakk’ın dergahına doğru varanlar
Alır metlubunu döner pervane
Darığı pirane bende olanlar
Okur evradını döner pervane

Sivas evmini tutanlardanım
Mürşidi kamili ikrare salim
Niceler deruni anlamazlarım
Gider ihtiyarı döner pervane

Diyarı gurbette kalan biçare
Ahiret fırkatını yandırandır nara
Tutuşur can hadı bir ahuzara
Akar gözyaşı döner pervane

Adı şemile can hayat bulunca
Feyzi Muhammed’in nasibin alınca
Gönül sefinesin behre salınca
Açılır yelleri döner pervane

Aşkı muhabbetle  yanıp kül olan
Tecellisi divanında divana duran
Cemali dilberin nurunu gören
Uçuben cankuşu döner pervane

Umut kesme Vehbi kadir Rahman’ın
Vehmedip derdine  gelsin Lokman’ın
Yar olsa kuluna lütfi Mevla’nın
Gelir ihsan durmaz döner pervane

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2010 AĞUSTOS SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort