JoomlaLock.com All4Share.net

BİZ SENİ, ANCAK ÂLEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERDİK

Biz Seni Ancak Âlemlere rahmet olarak gönderdik

Biz Seni, Ancak Âlemlere Rahmet Olarak Gönderdik - Yûsuf-i Kenân

Sayı : 131 - Kasım 2018

 

Biz Seni, Ancak Âlemlere Rahmet Olarak Gönderdik

 

“Andolsun ki, içlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine Kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Al-i İmran, 164)

Alemlerin Sultanının, Canımız Cananımız Efendimiz’in (sav) dünyayı teşriflerini, mevlid kandilinin idarki içinde olmanın sevincini yaşıyoruz elhamdulillah. Bizlere bu sevinci yaşatan mevlamıza ne kadar hamd etsek azdır. Çünkü insanlığın onca isyanına tuğyanına rağmen yine onlara merhamet ederek habibi edibini emanet etmiştir.Bugün insanlık bu emanetin neresinde duruyor? Bu vesileyle Alemlerin Sultanı Efendimiz’in inşa ettiği insanın ayeti kerimelerde ifade buyrulan vasıflarını müzakere edeceğiz inşallah. Rabbim tesirini halk buyursun.

Müminin dostları:

“Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah O’nun elçisi rüku’ ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü’minlerdir.” (Maide, 55)

“Allah Teala inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.” (Bakara, 257)

“Onlar, Allah’ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır.Onlar Allah’ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.” (Ra’d,20-21)

“Müminler müminleri bırakıp da kâfirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa Allah’tan hiçbir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah sizi kendisinden sakındırır. Varış Allah’adır.” (Al-i İmran,28)

“Sizin dininize uyanlardan başka hiçbir kimseye inanmayın. (Rasulüm!) De ki: Doğru yol ancak Allah’ın yoludur. Yine (onlar, kendi aralarında şöyle dediler:) Size verilenin benzerinin başka herhangi bir kimseye verildiğine yahut Rabbinizin huzurunda onların size karşı deliller getireceklerine de (inanmayın). De ki: Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah’ın rahmeti geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.” (Al-i İmran,73)

“İşte bu şeytan ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın eğer mü’minlerseniz Ben’den korkun.” (Al-i İmran,175)

Mümin herhangi bir nimete nail olduğu zaman ki tavrı nasıl olmalı:

“Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” (Hacc,41)

“Mü’minler o kimselerdir ki, Allah’a ve Rasulü’ne iman edenler onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken ondan izin alıncaya kadar bırakıp-gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin alanlar işte onlar Allah‘a ve elçisine iman edenlerdir. Böylelikle senden kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman dilediklerine izin ver ve onlar için Allah‘tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah bağışlayandır esirgeyendir.“ (Nur,62)

Müminin ahiretteki vasfı:

“Mü’min erkeklerle mü’min kadınları, önlerinden ve sağlarından nurları koşarken gördüğün günde, (onlara), bugün müjdeniz, zemininden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir, denilir. İşte büyük kurtuluş budur.” (Hadid,12)

Mümin geçmişini nasıl hatırlar:

“Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin.” (Haşr, 10)

Mümin Hakkın emirleri karşısındaki durumu:

“Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.” (Secde,15)

“Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.” (Secde,16)

“O kimseler, namazı kılarlar, zekâtı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.” (Lokman,4)

“Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah’a güvenip dayanmalıdırlar.” (Al-i İmran,160)

Mümin her durumda Allaha güvenir ve Onun emirlerine itatt eder:

“Ey Peygamber, sana ve seni izleyen müminlere Allah yeter.” (Enfal,64)

“Allah’ın (verdiği) rengiyle boyanın. Allah’tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O’na kulluk ederiz (deyin).” (Bakara,138)

“Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve elçisine çağrıldıkları zaman mü’min olanların sözü: “İşittik ve itaat ettik” demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.” (Nur,51)

“Hem, bize yollarımızı göstermiş olduğu halde ne diye biz, Allah’a dayanıp güvenmeyelim? Sizin bize verdiğiniz eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah’a tevekkülde sebat etsinler.” (İbrahim,12)

Mümin Allah için harcar:

Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarf edenler var ya, onların mükâfatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler.” (Bakara,274)

“Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler. Biz size Allah rızası için yemek yediriyoruz; dolayısıyla, sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz. Biz, sert ve belâlı bir günde Rabbimizden korkarız. (derler). İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.” (İnsan,8-11)

Mümin batılın karşısındaki feraseti:

“Şimdi (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysaki onlardan bir zümre, Allah’ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.” (Bakara,75)

“(Yahudiler ve Hıristiyanlar Müslümanlara:) Yahudi ya da Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanîf olan İbrahim’in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.” (Bakara,135)

“İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın. Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.” (Enfal,21-22)

“Nasıl olabilir ki! Onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda ne ahit, ne de antlaşma gözetirlerdi. Onlar ağızlarıyla sizi razı ediyorlar, halbuki kalpleri (buna) karşı çıkıyor. Çünkü onların çoğu yoldan çıkmışlardır.” (Tevbe,8)

Batıl zaten Hakkı kabulden kaçınır:

“(Rasulüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.” (Rum,52)

“Körleri de sapıklıklarından (vazgeçirip) doğru yola iletemezsin. Ancak teslimiyet göstererek âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin.” (Rum,53)

“Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâla buna aklınız ermeyecek mi?” (Kasas,60)

“Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getiremezsin. Ancak ayetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin.” (Neml,81)

Devam edecek...

 

Yazar: Tamer Doymuş

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort