JoomlaLock.com All4Share.net

ASHABIN SOHBET ANLAYIŞI-1

Sohbete-söze önce Allah başladı ( Azze ve celle). “Kün” emri şerifi bir sözdür ve yaratılışı başlatır. Mevla’mız kâinatı yaratırken muradı insandı. Kelâm-ı kadîm’inde eşref-i mahlukat diye hitab etti insana. İnsanı kendine muhatap kıldı. “Her şey insan için, insan benim için!” diyerek insanı tercih etti.

Bir şey konuşulacak-paylaşılacaksa dil gerekti, verdi. Kulak gerekti, verdi (Göz illa gerekli değildi. Şuayb (as), Tapduk Emre (ks) misali). Hepsinin üstünde gönül gerekti, verdi.

İnsanı kendi tercihlerine bırakmadan “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sözüne muhatap kıldı. Âlem-i ervah’ta bu soruya kim hayır diyebilirdi ki? Büyüğümüz Hâce hazretleri (ks) “Allah (Azze ve celle) bu ikrarı en son muhasebe ve muhakemede kulunun lehine kullanmak üzere delil olarak kaydettirdi.” buyurdular. (İşte burada, tam burada derin bir aah etmek düşer bize.)

Hani geçmiş ümmetlerden bir insanı melekler muhasebe etmişler de hiçbir hayır amelini bulamayıp, cehenneme atacakları zaman Mevla’nın “İyi bakın, iyi bakın!” sözü üzerine nihayet “Ya Rabbi! Bir hayrı yok ama yüzüğünün taşında La ilahe illallah yazıyor!” demeleri üzerine Rahîm olan Mevla’mızın “Demek ki bizim birliğimize, kadiriyetimize imanı var, öyle ise cennete koyun!” buyurması gibi…

Mevla’mız insanı yaratmayı diledi, bu dileğini sevdi. Sevgi, Allah’ın kendinden kendine tecellisidir. Allah’ın kendinden kendine tecellisinin sonucu, Hakk’ın sıfatı olarak insan meydana geldi.

İnsanı sevdi, seçti;Muhît olarak sardı-kuşattı. Yeryüzüne gönderilen insan ise sevildiğini, seçildiğini unuttu, daldı-uzaklaştı. Mevla’mız ilk insan ile sohbetleşmeye, paylaşmaya başladı. Hz. Âdem’den, Efendimize kadar İsa(as), Musa(as), İbrahim(as)…bütün peygamberler O’nun sohbet arkadaşı idiler. Özelin özeli sohbet ise tek olarak İbrahim (as)’a ve Efendimizle beraber O’nun ümmetine açıldı. Efendimiz ile Mevla’mızın paylaşmadığı bir şey kalmadı ama O “Seni hakkıyla bilemedim!” diyerek tevazusu bir yana bu paylaşımın sınırının-bitiminin olmadığına da işaret buyurdu. İşte bu bitimsiz sevgi paylaşımının adıdır sohbet.

Ashabın sohbete bakışını anlamadan önce Mevla’mız ile O’nun sevgilisi, Habib-i edîbi arasındaki sohbeti-paylaşımı fark etmemiz gerekir. Kur’an-ı kerim bu sohbetin kayda geçirilmiş şeklidir.

Ashap işitenden dinlemiştir. Büyüğümüz Hâce hazretleri (ks) sohbeti “Ya Allah’tan dinlemek ya da Allah’tan dinleyenden dinlemek” şeklinde tarif ederler.

Allah-u Teala Efendimize “Sevdiğim” diyerek O’nunla gönül alış-verişini başlatmış, “Sen olmasaydın…” diyerek söylenebilecek son sözü de söylemiştir aslında.

İbni Mesud (ra) şöyle söyler:

“Cenab-ı Hak kullarının gönlüne baktı, Muhammed’i (sav) peygamber seçti. O’nu ilmi ile seçti. Sonra insanların gönüllerine tekrar baktı. Hz. Muhammed’e (sav) ashap seçti. Onları dininin yardımcıları, peygamberinin velileri yaptı. Mü’minlerin güzel buldukları güzel, kötü buldukları da kötüdür.” (Hayat-üs sahabe’den)

Peygamberini seçtiği gibi O’na yâr olacak kimseleri de seçen Mevla’ya hamd olsun.

İman ve aşk Mevla’mızın seçtiklerine lutfettiği, yaratılmış olmayan ihsanlarıdır. Ashap aşk pınarından kana kana içendir. İşte sohbet bu içmenin adıdır. Elbette ki ashabın aşk ve imanı derece derecedir. Çünkü her insanın kabiliyeti farklıdır. Bütün yıldızlar ışığını güneşten alsa da yolda kalana, gemiciye parlaklığı ve yol göstericiliği ile hepsi ayrı ayrı özelliktedir.

İşte bu rahmet pınarından içerken:

Ashap öyle otururlardı ki hiç kıpırdamaz, hatta başlarına kuş konmuş da uçuverecekmiş gibi hareketsiz dururlardı.

Öyle yakın otururlardı ki üzerlerine bir örtü atıversen hepsini örtecek gibi gelirdi insana.

“Kişi sevdiği ile beraberdir.” hikmeti en yoğun şekilde sohbette gerçekleşirdi sahabeye göre.

Sohbeti kaçıran ashaba bu yüzden taziyeye giderdi arkadaşları.

Bu yüzden sohbette çok oturmaktan ashabın ayakları çarpıktı.

Sohbetteki bu yöneliş öylesine güçlüydü ki… “ Buradaki halinizi muhafaza etseniz melekler gelir, yanınıza oturur, yolda yürürken sizin ile musafaha ederlerdi.”

Ashabın, Efendimizin (asm) sohbetinden aldığı tadı, kana kana içmeyi bugün peygamber varisi insan-ı kâmilin sohbetinden bizlere lütfeden cömert Mevla’mıza hamd-ü senalar olsun.


GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2008 TEMMUZ SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort