JoomlaLock.com All4Share.net

ALLAH KULUNU BIRAKMAZ

Allah Kulunu Bırakmaz

Allah Kulunu Bırakmaz - Andelib

Sayı : 130 - Ekim 2018

 

Allah Kulunu Bırakmaz

 

“İlahi! Hamdini sözüme sertac ettim,
Zikrini kalbime mi’rac ettim,
Kitabını kendime minhac ettim.
Ben yoktum var ettin,
Varlığından haberdar ettin,
Aşkınla gönlümü bîkarar ettin.
İnayetine sığındım, kapına geldim,
Hidayetine sığındım lütfuna geldim,
Kulluk edemedim afvına geldim.
Şaşırtma beni doğruyu söylet neşeni duyur, hakikatı öğret.
Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem,
Sen sevdirmezsen ben sevdiremem.
Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini,
Yar et bize erdirdiklerini.”
                                   (Elmalılı Hamdi Yazdır)

 

Allah (cc) insanı en güzel şekilde (ahseni takvim) yarattı. Onu birçok nimetlerle donattı. Ona kendinden bir ruh üfledi. Ona nefs de verdi, nefsini tanıyıp Rabbini daha iyi bilmesi için. “Nefsini bilen, Rabbini bilir.” buyrulmuş… 

 

Yüce Mevlâ’mız (cc) insanı nefsin hevasına ve şeytanın hilelerine terk etmemiştir. “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” (Kıyame 36)Ayetin devamında insanın yaratılışı ve insana şekil vermeyi anlatır Rabbimiz.

 

Ayet bir yönüyle muhasebeyi anlatıyor bize, bir yönüyle de Rabbimizin bizi bırakmadığını. Hâce Hazretlerinin (kuddise sırruh) ihvanlarından olan bir abimiz bu ayeti okuduğunda “Allah’ın (cc) kuluna yakınlığını düşünüp” çok sevindiğini anlatırdı sohbetlerinde. 

 

Allah (cc) kulunu bırakmadı. Adem’i (as), Nuh’u (as), İbrahim’i (as), Musa’yı (as), İsa’yı (as) bırakmadı. Peygamber Efendimiz’i (sav) de yalnız bırakmadı. Onun şanını yüceltti. “Kuşluk vaktine and olsun, karanlığı çöktüğü vakit geceye and olsun ki, Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.” (Duha,1-3)

Allah cc) bizi de bırakmadı. “Fefirru illallah (Allah’a firar edin)”, “fesav ila zikrillah (Allah’ın zikrine koşun)”, “Va’tasımû bihablillâhi cemîân (Allah’ın ipine topluca sarılın)” “ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verîd (Ve Biz ona şah damarından daha yakınız.)” Kur’an-ı Kerim’de geçen bu ayetler, Allah’ın (cc) kuluna yakınlığının ifadeleridir.

Allah (cc) kulunu hep kendisine davet eder. Cibril hadisinde Cebrail (as) Peygamberimize (sav) gelerek İslamı, imanı ve ihsanı sorar. Peygamber Efendimiz de sorularını cevaplar ve o gidince onun Cebrail (as) olduğunu ve onlara dinlerini öğretmeye geldiğini söyler. Din, İslamı, imanı ve ihsanı anlamakla kemale gelir. Sûfiler bir ömür boyu ihsan sırrına ermenin derdiyle ve aşkıyla yaşamışlardır. 

İhsan: Allah’ı görüyormuş gibi yaşamak. Biz O’nu göremesek de O bizi görüyor… Nakşibendilerin huzur hali dedikleri, ihsana ermektir. İhsan, Allah’a yakınlaşmanın adı… 

Peygamberler, Allah’ın (cc) kullarına gelişinin en güzel halidir. İnsanlar, Peygamberler yoluyla Allah’ı bildiler, tanıdılar, sevdiler… Peygamberler; insanlığı dünyanın çirkinliğinden, nefsin bataklığından kurtarıp İslamın nuruna ulaştırdılar. 

Kitaplar, Allah’ın (cc) kullarına gelişinin bir başka yolu… Yüce Mevlâmız gönderdiği kitaplarıyla insanlarla konuştu. Kendisini esmasıyla ve fiilleriyle bizlere tanıttı. İnsanlığa en güzel örnek olan Peygamberimizi (sav) ve diğer peygamberleri de anlattı. 

İmanda ve teslimiyette güzel halleri olanları da tanıttı bizlere. Öyleleri vardı ki, ateşlere atıldılar, ayakları kolları çaprazlama kesildi. Etleri demir taraklarla tarandı. Yine de imanlarından vazgeçmediler. 

Kur’an-ı Kerim Allah dostlarından bahseder. Peygamber varisi alimler, mürşidi kamiller de Allah’ın (cc) iplerindendir. Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetini bugün en güzel tatbik eden, adeta yaşayan Kur’an olma özelliğini bugün devam ettiren veliler; insanları Allah’a (cc), Allah’ı da insanlara sevdirmenin derdiyle, gayretiyle yaşadılar. 

Müslümanların günümüzdeki en büyük problemi kendilerini Allah’la (cc) buluşturacak velayet ipini kesmeye çalışmalarıdır. Velayet, dergahlardaki zikirlerden, dervişlerin tesbihlerinden ibaret değildir. Velayet anlayışı çok daha kapsamlıdır. 

Yeryüzündeki Müslümanlara bakın… Birçok meselede yollarını, yönlerini şaşırmış durumdalar. Bakıyoruz, bir taraflarıyla İslamın çizdiği rotada gidiyorlar. Bir başka meselede tamamen batılın peşine düşebiliyorlar. 

Aliye İzzetbegoviç’in bir sözü var, “Yeryüzünün öğretmeni olmak istiyorsanız, göklerin öğrencisi olacaksınız.” Velayet, göklerin öğrencisi olmaktır. İlmini, anlayışını Hak’tan alanlar istikametten şaşmazlar.

Osmanlıda birçok padişaha yol gösteren velayet sahibi rehberler vardı. Birçok alanda güzel işler yapılan ülkemizde bazı sorunların artmasında velayetin rehber edinilmemesi yatmaktadır. Güzel şeylerin yanında bazı meselelerde İslam’a çok zıt tavırlar da alınabiliyor. 

Velayet, içinde imamet anlayışını da barındırır. Bu anlamda kast edilen velayet; Peygamber Efendimiz’in (sav), Hz. Ebubekir’in (ra), Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın (ra), Hz. Ali’nin (ra), ehli beytin, ashabı kiramın ve ümmetin önderi olmuş on iki imamın yolunu devam ettiren anlayıştır. 

Velayet; Mevlana’nın gönlünde ilahi aşk, Yunus’un dilinde şiir, Fatih’in elinde kılıç olur. Alimin elinde kalem, dervişin gönlünde tesbih olur…

Velayet; ilahi aşkla dolup nehirler gibi çağlayıp coşar. Bozuk akidelerin karşısında Rabbani bir duruşun adı olur. Gün gelir, zalimin karşısına çıkıp hakkı haykırır. Yezidlerin karşısında Hüseyin olmaktır velayet.

Peygamber Efendimiz (sav),  “Ümmetimden bir topluluk, hak üzerinde galip gelmeye devam edecektir. Onlar hak üzerinde hep böyle sebat edip durdukları müddetçe ta Allah’ın emri onlara gelinceye kadar muhalif olanlar onlara zarar veremeyecektir.” buyurmuştur.

Kıyamete kadar devam edeceği, bitmeyeceği müjdelenen topluluğun anlayışı, yaşantısıdır velayet. Öyle bir nimettir ki velayet, Müslümanlar onunla asrı saadeti tekrar yaşayabilirler. 

Fikirlerin, duyguların, imanların karıştığı sallantıda olduğu bir dönemde dağlar gibi durmanın adıdır velayet. 

“Hâlbuki kim, iyi bir kimse olarak kendini Allah’a teslîm ederse, o takdirde muhakkak ki en sağlam kulpa tutunmuştur. (Bütün) işlerin âkıbeti ise, Allah’a (varacak)tır.” (Lokman 22) Sağlam bir kulpa yapışmaktır velayet.

Velayetin yolu aydınlıktır. Bu yolun yolcuları salih amel yaparlar. Onlar tertemiz bir kalbe ulaşmanın derdindedirler. Onların kalbi rabıtayla, Allah’tan (cc), Peygamberden (sav) ve Onların sevdiklerinden ayrılmaz. 

Velayetin cerayanı o kadar kuvvetlidir ki, bu akıma tutunanlar sapık ve bozuk anlayışlardan etkilenmezler. 

Ya Rabbi, bizi sevdiklerinden ayırma. Velilerine bende eyle bizleri. Sevdiklerini bize sevdir, bizi de sevdiklerine sevdir. Ya Rabbi, velayet bağıyla Sana olan kulluğumuzu güzelleştir… 

Amin…

 

Yazar: Andelib

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort