JoomlaLock.com All4Share.net

ALLAH'IN VELİ KULLARI -7

Allahın Veli Kulları 7

Allah'ın Veli Kulları -7 - Mine Şimşek

Sayı : 130 - Ekim 2018

 

Allah'ın Veli Kulları -7

 

En güzel övgüler hamdler ve şükürler; Cenabı Hakk’a (cc), salat ve selamlar ise sevgili Peygamberimize (sav) olsun. Cenabı Hak dünya ve ahiret yalnız kendi Zatı’nın, Rasulü’nün ve dostlarının muhabbetine kavuşmak için yaşamayı tüm ümmete lütfeylesin. Allah dostlarının kısa hayatlarını yazmaya devam edeceğiz inşallah.

Ayeti kerimede Cenabı Hak (cc): “Biliniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler.” (Yunus 62)

İmamı Gazali Hazretleri ve Kısa Hayatı:

İsmi, Muhammed. Künyesi Ebu Hamid el-Gazali, lakabı ise Hüccetü’l-İslam’dır. Tus şehrinde H. 450 senesinde doğduğu kaynaklarda kaydedilmiştir. Babası kendi dükkanında yün büker ve satarak geçinirdi. Ölüm döşeğinde iken samimi dostu olan bir zata oğulları, Muhammed ile Ahmed’i teslim ederek şöyle rica etti: “Hattatlığa (yazı yazmaya) çok merak ettiğim halde maalesef bunu öğrenemedim, fakat benim yapamadığım bu işi, şu iki yavruma yaptırmak azminde idim. Ne yazık ki Allah’ın ebedi fermanı çatmış ve benim için ona icabet etmekten başka çıkar yol kalmamıştır. Artık Allah yolunda dostum ve kardeşim olarak yavrularımı ilim yolunda yetiştirmen için sana emanet ediyorum.” Babalarının ölümünden sonra, baba dostu olan zat, onları büyütür, yazı öğretir ve ilim öğrenmelerine azami derecede dikkat sarf eder.

Onu sevenler şöyle anlatmışlardır: “Gazali ilmin çeşitli dallarında söz sahibi olan, bidatçıları yerle yeksan edecek dereceye yükselen bir alim idi. O, İslam dininin insanoğlunu darü’s-selam olan cennete götüren bir delil ve burhanı idi. O on dördünde parlayan bir ay idi. O da herkes gibi bir beşer fakat bütün Müslümanların imdadına yetişmiş, kocaman dağ gibi bir beşer, o halktan bir parça fakat dizilmiş inci taşlarının parçası idi… 

Hayatı boyunca İslam dininin hakikatlerini bildirmiş, o mübarek kalemi sayesinde dinin hakikatlerini öğretmeye çalışan, şüphecilik bulutlarını dağıtan, gönülleri rahatlatan, kalbi takva dolu halvethanesinde tevhid denizine dalıp taatten başka hiçbir şeyi kendisine arkadaş edinmemiştir. O semalardan daha yüce bir alemde idi, onun kalbindeki ilim dünyanın bütün bağlarından üstün bir ilim bahçesi idi. O ilimlerin engin denizlerine dalıp ince çalışmalarından dolayı ortaya döktüğü deliller sayesinde, bidatçılar kendisinden korkar, perişan olurlardı. O huzurunda başka aslanlara yer bulunmayan bir aslan idi… Gazali her sahada imamlara önder ve ümmetin Rabbanisidir. Bütün hayatını sünneti seniyye ve dine yardımdan başka bir hedefi olmayan, güzellik ve manevi cemal de kitapları ile güneş ışınının arza yayılışı gibi yayılmıştır.”

İlme Başlaması:

İmam Gazali (ks) çocukluğunda memleketin alimlerinden çeşitli ilim dallarında dersler almıştır. Daha sonra Cür-can şehrinde bulunan alimlerden okuyup kitabının kenarlarına hocasına notlarını yazdırmış ve memleketine dönmüştür. Kendi dilinden bizzat anlattığı bir hadiseyi şöyle nakledilir: Cürcan’dan memleketime dönerken yolda haramiler yolumuzu kesmişti. Birlikte bulunduğumuz kafilede ne varsa hepsini aldılar. Aldıkları kitaplarımı almak için arkalarından yürüdüm, başları bana dönerek: Geriye dön yoksa canına kıyarız, dedi. Reise yalvardım, Allah rızası için benim mallarını geri vermesini rica ettim: “Onlar sizin işinize yaramaz.” dedim. Reis: “Malların nedir?” dedi. “Şu torbada bulunan kitaplardır, o kitapları dinlemek, öğrenmek ve yazmak için diyarı gurbete gittim.” deyince. Reis bu sözler üzerine: “Sen nasıl oluyor da bu kitaplarda bulunanı öğrendim, diyebiliyorsun. Kitaplarını aldığımız için bütün bilgilerin kayboluyor, kitapların yok olduğu için de ilminde yok oluyor!” Bunları söyledikten sonra arkadaşlarına kitaplarımı vermeleri için emir verdi. Reisin bu sözlerinden sonra üç sene durmadan çalışıp hocamın anlattıklarını, öğrendiklerimi, hocamın kitaplarımın kenarlarına yazdığı notları tamamen hıfz ettim, ezberledim.”

Gazali (ks) Allah’ın izni ile Rahman’ın rıza yoluna ve imanın merkezine vardıracak bir rehber oldu. Hacca giderken Şam’a uğradı, orada on seneye yakın bir zaman ikamet etti. “İhyâu Ulûmi’d-Din” gibi emsali görülmemiş bir eseri yazdı. Nefsinin temizlenmesine, ahlakının gelişmesine bütün zamanını sarf etti. Dünyanın geçici zevklerini terk edip zühd ve takvaya daldı… Arada evine kapanarak düşünce deryasına dalar, vakitlerini ibadet ile değerlendirerek bir müddet böyle devam ederdi. Hac vazifesini eda edip Bağdad’a döndüğü zaman vaaz ve nasihate koyuldu. İmam Gazali hazretleri kısa zamanda aklı ve zekasıyla tüm alimler tarafından takdirle karşılandı.

Gazali’nin Allahu Teala’nın kendisine ihsan buyurduğu mübarek sohbetleri, yüksel ilminin faideleri, feyizleri ve nasihatleri kısa zamanda dünyanın her tarafına yayılır. Çoğu kişiler Gazali’nin huzuruna giderek mübarek nefeslerinden ve sohbetlerinden bereketlenerek vaazu nasihatlerini dinlerlerdi. Bahsini bütün bir memleket yapmış, fazileti halk arasında gayet geniş çapta haklı olarak yayılmış, zekası son derece parlak, idraki ve sezgisi son derece gelişmiş ileride idi.

Kendisi anlatır: “Gençliğimden, henüz yirmi yaşıma varmadan yani buluğ çağına yaklaşan bir zamandan, beri daima bu derin denizin dalgalarıyla mücadele etmekten korkmadım, cesaretle derinliklere daldım, her türlü meseleleri çözmeye çalıştım. Her müşküle göğüs gererek atlatmaya çalıştım… Abidin ibadetinin kendisine ne kazandırdığını inceledim. Ta küçük yaşımdan beri hakikatlerin derinliklerine vakıf olmaya susamış olmak, Allahu Teala’nın (cc) bana bahşetmiş olduğu bir lütfu ilahisidir. Bunda benim arzu ve ihtiyarımın hiçbir rolü yoktur.”

Gazali Hazretlerinin Mübarek Sözleri:

Kalp takva ile iyi amellerle süslenip kötü sıfatlardan arınmadıkça o kalpte zikrin hakikati bulunmaz. Kalpler kaplara benzer; bir kap su ile dolu ise havanın o kaba girmesine imkan yoktur. Kalp de masiva ile dolu oldukça Allah’ın Celal marifeti oraya giremez.

İlimlerin içinde en şerefli olan Allah’ın sıfat ve fiillerini bildiren ilimdir. İnsan bu ilimle kemale ulaşır, kamil olmanın saadetini duyar…

Allahu Teala hakkındaki zannı kötü ve insanların ayıplarını araştıran bir kimseyi gördüğün zaman bil ki böyle bir insanın kalbi hastadır. Mümin kişi ise bütün halk nazarında kalbi kavi olan kimsedir.

Uyku kalbi öldürür ve kurutur, ancak bundan zaruri olan miktarı hariçtir... Fazla doymak ibadetten alıkoyar, çünkü az yemek bedenin sağlığını koruduğu gibi çok yemek ve karnı karışık yiyeceklerle doldurmak damarlarda karışıklık meydana getirir.

Ölüm, dünyaya bağlı olanların zannettiği gibi yolculuk değildir. Ölüm sevdiğinin huzuruna varman için geçmek zorunda kaldığın zorluktan kurtulmaktır.

İhya Kitabından Mübarek Öğütleri:

“İmam Gazali buyurmuştur ki; Kitabımızın (İhyâu Ulûmi’d-Din) bu son kısmını hayırlara vesile olması, bereket ve feyiz getirmesi temennisiyle Allah’ın rahmetinin enginliğini anlatan bir konu ile tamamlamayı umut ediyoruz: 

Rasulullah (sav) işittiği şeyleri hayra ve uğura yormayı severdi. Bizi kurtarmaya yetecek kadar amelimiz olmadığından hiç olmasa bu hususta Rasulullah’a (sav) tabi olmalıyız. İşte bu sebeple kitabımızı Allah’ın rahmetini işleyen bir konu ile bitiriyoruz. Dünyada ve ahirette de akıbetimizin hayırla son bulmasını ümit ediyoruz:

Ayeti kerimede: ‘Rasulüm de ki: Ey nefislerine kötülük ederek haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki o, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.’ (Zümer 53) buyuruyor. 

Cehennem ehli için hazırlanan dehşet ve felaketleri düşünerek kalbine o korkuları yerleştir ve cennet ehli için vaat olunan o nimetleri düşünerek ümit bağlarını kuvvetlendir. Korku kamçısını nefsine tattır ve ümit yularıyla kendini doğru yola çek. Ancak böylelikle o büyük ve ebedi nimete kavuşur ve acıklı olan azaptan kurtulabilirsin. Cennet ehlini düşün, yüzlerinde parlayan cennet nimetlerinin verdiği parıltıyı, misk kokan içeceklerden içtiklerini, nefis beyaz incilerden yapılmış konutlar içinde kırmızı yakuttan yapılma minberlerde oturduklarını tefekkür et. Onlar cennette harikulade güzellikteki yeşil halılar üzerinde yastıklarına yaslanarak şarap ve bal akan ırmakları seyrederler…

Bu ve yazdığımız diğer bütün kitaplarımızda dilimizin sürçtüğü, kalemi-mizin kaydığı her şey için Allah’tan af ve mağfiret diliyoruz. O’nun rızasını elde etmek uğruna kazandığımız ilmin ve yaptığımız amelin içinde, rızasının olmadığı şeyler karışmışsa bu kusurumuzdan dolayı da af ve mağfiret diliyoruz. 

Esasen sahip olduğumuz her türlü noksanlık, kusur, açık ve gizli hatalarımızdan bağışlanmayı istiyoruz. Bizi tehlikeye götüren her türlü yapmacık davranıştan ve insanlara süslü göstermek için kitaba yazdığımız her kelimeden, konuştuğumuz her sözden ve bu türden faydalandığımız veya faydalandıramadığımız her ilimden Allah’a sığınıyoruz. Bu kitabı ibret ve istifade üzere okuyanlara, onu yazanlara ve onda olanları dinleyenlere Allah’ın rahmet ve mağfiretini ihsan edeceğini, görünen ve görünmeyen tüm günahlarımızı affedeceğini ümit ediyoruz. Çünkü onun engin ihsan ve merhameti geniş, rahmeti ve cömertliği yağmur gibi akmaktadır.”

Vefatı

İmamı Gazali’nin kardeşi Ahmed anlatmıştır: “Sabah namazına bir abdest aldı ve namazını eda ettikten sonra, kefen istedi. Kefen gelince öptü başına ve gözünün üzerine koydu ve şunları söyledi: ‘Allahım! Emrin başımın üzerine gelsin.’ Bunu söyledikten sonra mübarek yüzünü kıbleye çevirerek ayaklarını uzattı sabahın karanlığında Hakk›ın rahmetine kavuştu.”

Yazımızı İmamı Gazali hazretlerinin güzel duaları ile bitirelim: “Ey Allahım! Muhammed’e ve O’nun âline öyle bir salat gönder ki Senin için rıza, Muhammed’in hakkı için eda olsun. Kendisine vad ettiğin Makam-ı Mahmud’a O’nu gönder, O’nun müstehak olduğu mükafatı bizden taraf O’na ihsan eyle. O’nun kardeşleri olan bütün peygamberleri ve salih kullarını rahmet deryalarında coştur.” 

İmamı Gazali hazretlerine zerreler adedince rahmet olsun, himmetleri ve şefaatleri bol olsun. 

(Devam edeceğiz inşallah…)

 

Yazar: Mine Şimşek

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort