JoomlaLock.com All4Share.net

AİLEDE ETKİLİ VE DOĞRU İLETİŞİM BAŞARININ ANAHTARIDIR -1-

En kısa tanımıyla iletişim, karşılıklı duygu ve düşünce alışverişidir. Günlük toplumsal hayatın insanlar, gruplar ve toplumlar arasında gerçekleşen ilişkilerin şeklini iletişim oluşturur. Diğer bir deyişle bireyler arası ilişkilerin kalitesini ya da kalitesizliğini iletişimdeki etkinlilik sağlar. Aile toplumu oluşturan en küçük sosyal kurumdur. Gelecek nesillerin sağlıklı gelişimi, gelecekteki toplumların da sağlam temeller üzerinde şekillenmesi demektir. Anne babanın ve aile içindeki diğer bireylerin çocukla olan iletişimi ve etkileşimi çocuğun toplumdaki kimliğini oluşturur. Aile çocuğa sosyal tecrübe kazandıracak ilk sosyal kurumdur.

Günümüz toplumunda özellikle de imanımızdan kaynaklanan dini duyarlılığa sahip ailelerin ızdırabını duyarak en çok şikâyet ettikleri konu çocuklarını istedikleri gibi yetiştirememeleridir. Çok istedikleri halde sahip oldukları, ya da özlemini duydukları ahlâkî değerleri, anlayış ve yaşam tarzını çocuklarına aşılayamamaktadırlar. Hatta belki nefret ettirerek ileriki hayatlarında abuk sabuk tercihler yapmalarına sebep olabilmektedirler. Bunları hepsinin altında yatan temel sebep aile bireyleri arasında etkili ve doğru iletişimin oluşturulamamasıdır.

Toplumda ebeveynlerini saymayan hatta yer yer onlardan nefret eden çocukların sayısı günden güne artmaktadır. Okullarda sorunlu öğrenciler üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre başkalarına zarar verici davranışları tercih etmelerinde bilinçaltına yerleşmiş temel sebep; ebeveynlerinden intikam alma dürtüsüdür. Anne babanın çocuklarına doğru diye usulsüzce telkin ettiği davranışların zıddını yapan çocuk, onları üzerek intikam dürtüsünü tatmin etmektedir.

Çocuğun aile üyeleri ile olan ilişkileri, diğer bireylere, nesnelere ve tüm yaşama karşı aldığı tavırlar, benimsediği tutum ve davranışların temelini oluşturur. Aile aynı zamanda çocuğa, aile ve toplumun bir üyesi olduğu bilincini aşılar ve uyum biçimlerinin temellerini atar. Anne, baba, çocuk ilişkisi, temelde anne ve babanın tutumuna bağlıdır. Çocuklar arasında uyum bozukluğuna yol açan birçok olaya, yeterli ve uygun olmayan ilk anne, baba, çocuk ilişkilerinin neden olduğu saptanmıştır. Anne ve babanın kendi çocukluk yıllarındaki deneyimi şimdiki tutumlarında etkili olabilir.

Bir şeyin doğruluğunu bilmek gereklidir. Fakat doğrunun örneği olabilmek çok daha önemlidir. Asıl olan anlatırken sevdirebilmektir. Öğretirken merak uyandırabilmektir. Aileler çocuklarını yetiştirirken onların seviyelerine inebilmelidirler. Onlara tepeden bakan, nasihat edici yerden değil. Arkadaş canlısı, dostane tavır ve yaklaşımla, eğlenceli hale getirerek eğitmeye çalışmalıdır. Bunun adı aile içi etkili iletişimdir.

Çocuk eğitiminin anne karnında başladığını söyleyen pek çok kaynak olmakla birlikte bazı kaynaklara göre de eş seçimiyle başladığı söylenir. Aslında en doğrusu anne baba olmaya namzet her genç kız ve erkeğin eğitimiyle başlar. Söylendiğinin aksine, bu en önemli eğitim işi, annelerin görevi, babaların müdahale ve kontrol alanı değildir. Eşler bu görevde müşterektir, Rabbimiz’e verilecek hesap konusunda müşterek olunduğu gibi. Her ne kadar babalar çok etkili görünmeseler de eşler arasındaki eğitim tarzının uyuşmaması, işleri her zaman zora sokar. En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. Aile içi uyuşmazlıklar özellikle çocuk eğitimi konusunda tamir edilmesi güç sorunlara yol açar. Bunu bertaraf edebilmenin yolu, eşler arası iletişim sorunlarını çocuk sahibi olmadan önce halledebilmekten geçer. Dolayısıyla evlilik gibi ciddi bir işe kalkışmadan önce kişilerin ilgi alanlarına, nasıl iyi eş olunur ya da evlilik içi hukukun incelikleri nedir, nasıl yemek pişirilir, konularının yanında, bu mukaddes birlikteliğin niteliğinin en can alıcı göstergesi, çocukların eğitimi de girmelidir. Çocuk eğitiminde en temel davranışın “kararlılık” olduğunu göz önüne alırsak, bu tip eğitim uyuşmazlıkları içinde olan ailelerin çocuklarının, ebeveynlerini çileden çıkartıcı sorunlar yumağı olduğunu söyleyebiliriz. Aile içi iletişim sorun olmaktan çıkmadığı sürece, eşler arasındaki fikir ayrılıklarının, özellikle çocuklar hakkında olanları, asgari müştereklerde birleşmediği sürece sorunlar halledilemez. Anne ya da baba kendini bu konuda yetiştirmiş olsa bile. Kısacası çocuğun annesinin yahut babasının kim olduğu, eğitiminin ne düzeyde olduğu, eş olmaya liyakatinin ne denli yeterli olduğu tek başına etkili olamıyor. Dolayısıyla karşımıza en az çocuk eğitimi kadar önemli, belki de daha önemli olan eşler arası iletişim sorunu çıkıyor. Bu konuda mahir olmayan eşler, sık sık karşılaşılan hayati kararlarda bir yığın sorun yaşarlar. Açıkçası onların yaşadığı sorunlar değildir önemli olan. Bu sorunların çocuklarının üzerinde bıraktığı tesirlerdir. Kişilik bozukluklarından, davranış bozukluklarına kadar geniş bir yelpaze işte bu sorunlu çocukları beklemektedir. Daha doğrusu “sorunlarını çözememiş ebeveynlerin” çocuklarını beklemektedir.

Muhakkak ki her anne baba çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek ister. Bunda en ufak kuşku yoktur. Çocuklarına iyi niyetler taşıyarak, onlarla diyalog kurmaya gayret eder. Ama burada ailenin vereceği iyi bir eğitim, çocuklarıyla kurabildiği sağlıklı iletişim becerilerini kullanabilmesine bağlıdır. Bu sağlıklı iletişimi çocuklarla kurabilmek için öncelikle onları tanımak ve onların temel ihtiyaçlarına saygı duymak gerekir. Aile, ilişkiler sisteminden meydana gelir.

Aile, ülkeden ülkeye, kültürden kültüre farklılıklar gösterdiği gibi, aynı ülke içinde de kentten kırsal kesime, ekonomik duruma ve yörelere göre de farklılıklar gösterir. Bu nedenle ailenin kesin ve evrensel tanımını yapmak, sosyolojik, coğrafik ve ekonomik farklılıklar göz önüne alındığında pek olası görülmemektedir. Fakat iyi, doğru, dürüst diye kabul edilen aynı ahlâkî değerler ve davranışlar değişmez. Her toplumda benzer değer yargılarıyla kabul görür. Bu yüzden iletişim, tüm canlılar ve insanlar arasında yüzyıllardan beri süre gelen temel bir olgudur. İletişim hem bireysel, hem kurumsal düzeyde toplumsal yaşamın temel ve vazgeçilmez bir özelliğidir. Bireyin gelişiminde ve eğitiminde en önemli kurum olan aile, iletişim bakımından da çok önemlidir. Çocukların iyi bir gelişme gösterebilmeleri ebeveyn ile çocuklar arasında etkili bir iletişimin kurulmasına bağlıdır.

İyi bir iletişimin gerçekleştiği aile ortamında çocuklar daha özerk ve bağımsız bir kişilik geliştirirler. Düşünme, düşünce ve duygularını açıklama özgürlüğü ve alışkanlığı kazanırlar. Buna karşılık etkili bir iletişimin oluşturulamadığı, iletişim engellerinin yer aldığı bir ortamda çocukların gelişimi engellenir. Çocuklar özgürce düşünemeyen, düşünce ve duygularını açıkça dile getiremeyen bağımlı bir birey olurlar. İleride çeşitli sorunlarla karşılaşırlar. Bu nedenle aile bireyleri arasında, özellikle anne baba ile çocuklar arasında etkili bir iletişimin kurulması çok önemlidir.

Aile bireyleri olarak aramızda gerçekleşen iletişimde şu ilkelere riayet etmeliyiz:

Karşımızdakini dinlemesini bilmeliyiz; onu dinlerken olabildiğince sabırlı ve esnek olmalıyız. Asla karşımızdakini terslememeliyiz.

Şaka yapacağımız zaman iyi düşünmeliyiz.
Düşünmeden konuşmamalıyız.

Kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurmalıyız.

Gereksiz eleştirilerden özellikle kaçınmalıyız.

Öğütlediğimiz şeyleri evvela kendimiz de uygulamalıyız.

Adil davranmalıyız.

Görüşlerimizi başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmamalıyız.

Yüz ifadelerimizi kontrol etmeliyiz.

Gereksiz yere zıtlık yapmadan nerede konuşmak, nerede susmak gerektiğini bilerek hareket etmeliyiz.

Olduğumuz gibi görünmeye çalışarak doğal olmalıyız.

Bize akıl danışılmadıkça öğüt vermekten kaçınmalıyız.

Allah kısmet ederse dergimizin bir sonraki sayısında devam edeceğimiz konumuz bu sayıda iletişimi temel özellikleriyle ele almaya çalıştık. Özet olarak diyebiliriz ki iletişim sadece konuşmak demek değildir. Bazen bir bakış, mimik, sembol, işaret, duruş belki de bir kitaplık dolusu yazının ifade edemeyeceği etkiyi sağlar. Bunlara beden dili ya da vücut dili diyoruz. İletişimde bazen sükût altın değerindedir, bazen de söz. Fakat her zaman doğru olan bir şey var ki: neyi, nerede, ne zaman, nasıl söyleyeceğimizi bilmeliyiz. İletişimin etkinliği bu sırda gizlidir.

GÜLZÂR-I HÂCEGÂN DERGİSİ'NİN 2011 EKİM SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort