JoomlaLock.com All4Share.net

Eylül 2016 Mukaddime

eylül 2016

 

Sayı : 105 - Eylül 2016

 

CEMAATLER TÜRKİYE’NİN SİGORTASIDIR.

Muhterem kardeşlerim, dergimizin eylül sayısıyla sizlerle birlikteyiz.

Malum olduğu üzere 15 Temmuz ihanet girişiminin üzerinden yaklaşık olarak kırk beş gün geçti. Öncelikle Rabbimiz Celle ve Âla Hazretlerinin lütfu ve inayetiyle ve müslüman halkımızın cesaret ve gayretiyle bu ihanet bertaraf edildi. Bunun neticesinde hem devlet kadrolarının içine sızmış olan hain çete elemanları tespit edilip ayıklandı ve ayıklanmaya devam ediyor. Hem de devletin içinde kendini devletten güçlü gören, istedikleri olmayınca devlete ve dolayısıyla millete darbe yapan bütün unsurlar hak ettikleri şekilde konumları tespit edildi. Yani bu ihanet hareketinin verdiği enerji ile devleti yönetenler; yetmiş yıldır yapılamayan, iktidar olup da muktedir olamama zaafını ortadan kaldırmaya muvaffak oldular.

Fakat ülkemizi yıpratıp zayıf düşürmeye çalışan dış mihraklar ve yerli işbirlikçileri; Allah’ın yardımıyla halkın kazandığı bu zaferi boşa çıkarmak, canını ortaya koyarak zafer kazanan halkın kazanımlarını elinden almak için yeni hileler planlamaya başladılar.15 Temmuz gecesi sokağa çıkan halkın yüzde doksanından fazlası olayı anlatırken evinden abdest aldığını, iki rekat namaz kılarak şehid olmak için çıktığını söylüyordu.

İşte tam bu müslüman milletimizin yeniden şahlanışı ve atalarının bıraktığı yerden i’lay-ı kelimetullah sancağını yeniden göklere yükselttiğini söylerken, toplumu yönlendirmeye çalışanlar bunu kursağımızda bırakmak için harekete geçtiler. Yeniden laiklik teraneleri okunmaya başlandı. Bu fetöcü ihanet şebekesinin müslüman olduğunu, dini eğitim yaptığını, gençleri laik ve modern(!) eğitimden uzaklaştırdığı için geri kafalı adamlar yetiştirdiğini bu yüzden bunların başımıza geldiği safsatasını ortaya koymaya başladılar. Bunun da üzerinden bazı iktidar taraftarı görünen, ne dediği pek anlaşılamayan, müslümanlardan gibi görünüp Batı fikirlerini duyduklarında hemen o tarafa yönünü değiştiren vantilatörlerin katılımıyla ülkemizin her dönemde sigortası olmuş olan cemaatlere vurmaya başladılar. Bunda da her zamanki gibi etkili oldular. Öyle ki, Diyanet İşleri Başkanlığının içindeki devlete imanı, Allah’a imandan önce tutan yöneticiler, üç beş yıl öncesine kadar fetoya müçtehitlik payesi veren ulamalar, değil feto gibi bir alim onun ayakkabısını bile yetiştiremezsiniz diyen Mustafa İslamoğlu gibiler, cemaatleri ve bunların başındaki vatansever kanaat önderlerini hedef haline getirmeye çalıştılar. Fetonun vatan hainliğini bu güne kadar görmeyenler; her fırsatta bu hainin hezeyanlarını ortaya koyarak tehlikesine dikkat çekenleri, potansiyel vatan haini olarak göstermek istiyorlar.

Yukarda da belirttiğimiz gibi yüzlerce cemaat mensubu alim bu hahamın küfürlerini ortaya koyarken “Siz onu çekemiyorsunuz. Adam(!) İslam’ı dünyanın dört bir yanına yaydı.” gibi ilginç fikirlerle onu savunuyorlardı.

Şimdi doğru oturup doğru konuşalım. Kimse kendi suçunu başkalarına yüklemesin. Bu ihanet şebekesinin devletin kılcal damarlarına kadar girmesinde birinci suçlu bu oluşumu kendilerine göre tehlikesiz gören iktidarlardır. Onu kullandığını zanneden, becerikli zannettiği hainlerinden faydalanan, oy deposu olarak gören siyaset adamları ve bunlardan hiç şüphelenmeyerek son on beş yıl içerisinde habis bir ur gibi devletin her tarafına yerleştiren iktidardır.

Bunların dini cemaat olduğunu bildikleri halde imkanlarını kullanmak için yeri geldiğinde yağlayan siyasi partilerdir.

Bu Papa uşağının yaşatmaya çalıştığı dini çok kolay bulan, İslam’ın getirdiği ahlak sistemini yaşanılamaz bulan ve bunun anlattıklarına din diye sarılan toplumun çoğunluğunu oluşturan gafil müslümanlardır.

Devlet kademelerinde ilerlemek ve kariyer yapmak için her türlü karakterlerinden ödün vererek onların tuzaklarına balıklama atlayan akademisyenlerdir.

İhale kapmak, hakkı olmayanı elde etmek ve zenginliğe kapı aralamak için onlara milyonlarca himmet parası kaptıran iş adamlarıdır.

Dinler arası diyalog diye Kâinatın Efendisi’ni aradan çıkararak bütün hıristiyanları, yahudileri, ateşperestleri, budistleri cennete gönderen bu akıl hastası adamın toplantılarına katılarak, Pensilvanya’da elini, eteğini öperek, hakkında methiyeler dizerek onu müslümanlara mehdi gibi sunan yanar döner ahlaka sahip alim zannedilen ulamalardır.

Dolayısıyla hiç kimse kusura bakmasın suçlarını gizleyemezler. Bugün suçu başkalarının üzerine atma değil, tevbe etme günüdür. Bugün kendilerini yıllardır uyaran gerçek alimlerden özür dileme günüdür. Allah da şahittir, bizler de şahidiz ki, başta Hâce Hazretleri (ks) olmak üzere, basiretli, ferasetli büyüklerimiz, hocalarımız kırk seneden beridir bu adamın hiçbir zaman müslüman olmadığını, her zaman ehli küfrü müslümanlardan fazla sevdiğini, asıl gayesinin yeni bir din oluşturmak olduğunu kafamıza vura vura söylediler. Biz onların bu basiretli-ferasetli bakışlarını kabul edip bu oluşumun karşısında durduk. Aklı başında İslam’ı dert edinmiş bütün müslüman cemaatlerin bakışı buydu.

Netice olarak diyoruz ki, aklımızı başımıza alalım. Müslümanlar olarak birlik günüdür. Tefekkür ufkumuzu açalım. Herkes yanlış yapabilir. Yeter ki yanlışta ısrar etmeyelim. Rabbimiz Kuran-ı Kerim’inde “Ey mü’minler, hepiniz Allah’a tevbe edin ki, mutluluğu bulabilesiniz.”(Nur Sûresi, 31) buyuruyor. Birbirimize sıkıca kenetlenelim. Düşmanlarımızın sızmasına zemin bırakmayalım. Dinimizi, gerçek manada ilmiyle amil, müslümanları ayrım yapmadan seven ve kucaklayan, ömrünü İslam’a adayan alim, salih zatlardan ve onların tavsiye ettiği kadim kaynaklarımızdan öğrenelim.

Allah yâr ve yardımcımız olsun.

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort