JoomlaLock.com All4Share.net

HASED; YERDE VE GÖKTE İŞLENEN İLK GÜNAH - 2

Hasd

Hased; Yerde ve Gökte İşlenen İlk Günah - 2 - Abdullah Mesud Çınar

Sayı : 111 - Mart 2017

 

Hased; Yerde ve Gökte İşlenen İlk Günah - 2

 

وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ كَانَ مِنَ الْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ اَمْرِ رَبِّه۪ۜ اَفَتَتَّخِذُونَهُ وَذُرِّيَّتَهُٓ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُون۪ي وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّۜ بِئْسَ لِلظَّالِم۪ينَ بَدَلاً

“Yine düşün o vakit ki melâikeye Âdem için secde edin demiştik hemen secde ettiler, ancak İblis, cinden idi de Rabbinin emrinden çıktı, onlar size öyle düşman iken ya şimdi siz Beni bırakıp da onu ve zürriyyetini kendinize evliya (dost) mı ittihaz ediyorsunuz? Zalimler için ne fena bedel.” (Kehf 50)

وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي خَالِقٌ بَشَراً مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ مَسْنُونٍ (٢٨) فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ ف۪يهِ مِنْ رُوح۪ي فَقَعُوا لَهُ سَاجِد۪ينَ ٢٩ فَسَجَدَ الْمَلٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ اَجْمَعُونَۙ (٣٠) اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰٓى اَنْ يَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ (٣١) قَالَ يَٓا اِبْل۪يسُ مَا لَكَ اَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ (٣٢) قَالَ لَمْ اَكُنْ لِاَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ مَسْنُونٍ (٣٣) قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ (٣٤) وَاِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ اِلٰى يَوْمِ الدّ۪ينِ (٣٥)

“Hani Rabbin meleklere demişti ki: «Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ben, onun yaratılışını tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın. Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler. 

Yalnız İblis hariç. O secde edenlerle beraber olmaktan çekinmişti. Allah buyurdu ki: “Ey İblis! Ne oluyor sana da, secde edenlerle beraber olmuyorsun? İblis şöyle dedi: “Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın bir insana secde edemezdim.” Allah şöyle buyurdu: “Öyle ise oradan çık! Sen, artık kovulmuş birisin. Kıyamet gününe kadar lanet senin üzerindedir.” (Hicr 28-35)

Başlangıç itibari ile ahsen-i takvim üzere yaratıldı insan, sayısız latifelerle donatıldı. Rabbinin ruhu ile hayat buldu. Halıkı’nın sıfatlarından nasiplenip, suretiyle şereflendi. Emanetin taşıyıcısı, cennetin gözdesi, yaratılmışların en şereflisi oldu. Secdegah oldu aleme ve bu yaratılış mahlukatı hayrette bıraktı. 

Kul olması istenildi ondan, kastının sadece Allah (cc) olması istenildi. İnsan benliğini fark etti kastını unuttu, özüne sahip çıkamadı, Rabbine karşı itaatde kusur etti, tercihi kabullenemedi, Allah’dan (cc) geldiğini bildiği halde kendisini unuttu, geri dönüşün sadece O’na (cc) olacağını bildiği halde menzilini unuttu, kendi özündeki emaneti unuttu. Aslî vatanından yüz çevirip maddede kaybetti kendisini, sahip olmak istedikleri ona sahip oldu, sahibini unuttu. Fıtraten gerçek bilgiye sahipken cahil kaldı, cehaleti medeniyet, karanlığı aydınlık, dalaleti istikamet, şehveti muhabbet sandı. Hayal alemine daldı. Uykudaydı insan gerçek sandı, uyanacağını unuttu. Maksadını unuttu...

Geçen ayki yazıda mahlukatın Halıkı’na karşı işlemiş olduğu ilk günahın (hased) yeryüzü yani insan bölümünü, Rabbimizin bildirdikleriyle anlamaya çalışmıştık. Cenabı Hak izin verirse bu yazıda biraz daha geriye gidip gökte işlenen ilk günahı (hased) anlamaya çalışacağız.

Yaratılışı itibari ile benlik (nefs) sahibi her varlık, kendisine bahşedilen nimeti ve bu nimetin kıymet ve değerini unutup Rabbine karşı ihanete düşebilir. 

İsyan ve ihanetin başlangıcı olan iblis içinde durum farksızdı. Abdullah İbn Abbas (ra) buyurur ki: “İblis yaratılanların en şereflilerindendi. Ona yerde ve gökte sultanlık verilmişti. Ta ki Rabbinin “Âdem’e secde edin” emrini işittiğinde isyan etti.” Saltanatı, maddi ve manevi varlığı onun hakkı ve hakikati görmesine engel oldu. Acziyetini unutup elinde bulunan bütün bu nimetin kendi gayreti ile olduğunu sandı. Başkaldırıp “Dedi ki Rabbine : Ben ondan hayırlıyım beni bir ateşten yarattın, onu ise bir çamurdan yarattın.” Üstünlük ve seçilmişliğin, Hakk’ın tercih ve rızası ile olduğunu unutup kendi maddesinde aradı.

Rabbimizin bilmemizi istediği bu isyan hadisesi, bize asıl maksadını unutan kulun şeytanlaşma sürecini anlatıyor. “Hani Rabbin meleklere demişti ki: Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ben, onun yaratılışını tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın.” Allah (cc) madde olarak insandan daha değerli varlıklara hükmünü bildirdi. Buradaki secdeden maksat müfessirlerce iki şekilde açıklanmıştır: 

Birincisi; Yüce Allah’ın (cc) kudretinin gereği yarattığı harikulade olayları sebep göstererek “Güneşin kaymasından dolayı namaz kıl” (İsra 17/78); ayeti kerimesi ile emir buyurması gibi Yüce Allah’ın şu buyruğu da böyledir: “Ona ruhumdan üflediğim zaman siz derhal onun için secdeye kapanın” (Hicr 15/29; Sad 38/72). Onun yaratılışını tamamladığım ve siz onunla karşı karşıya geldiğiniz vakit benim için secdeye kapanınız, demektir.

İkincisi ise; Cenabı Hakk’ın yaratıp sembol gösterdiği ve secde etmemizi emir buyurduğu Kabe-i Muazzama gibidir. Hz. Âdem’e de onun yaratılışının mükemmelliğine ve emre itaate binaen Âdem’in şahsında Allah’a (cc) secdedir. 

“Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler. Yalnız İblis hariç. O secde edenlerle beraber olmaktan çekinmişti.” Rabbanî emrin neticesinde İblis hariç secde ile emrolunan bütün mahlukat emre itaat etti. Zelil bir haldeyken katından şereflendirdiği ona kulluğu nasip ettiği Rabbine karşı nefsini savundu ve kovulanlardan oldu “Allah şöyle buyurdu: “Öyle ise oradan çık! Sen, artık kovulmuş birisin. Kıyamet gününe kadar lanet senin üzerindedir.”

Kibri onu Rabbine ve insanlığa karşı düşman yaptı. “Onlar size öyle düşman iken şimdi siz beni bırakıp da onu ve zürriyyetini kendinize evliya (dost) mı ittihaz ediyorsunuz? Zalimler için ne fena bedel.” Rabbinin rızasını, nimetini, hükmünü unutup Rabbine karşı kendi akılını ve kurduğu sistemi savunan nefs Rabbini bırakıp müdafaa ettiklerine tapmaktadır. 

Bugün toplumlar kendi kurmuş olduğu beşeri sistemin aksamaması adına dost ve dostluklarını haktan yana değil de güçlüden yana kullanmaktadırlar. Şeytanlaşmış akıl, aklını ilahi emre değil de “şeytan ve zürriyetinin” kurmuş olduğu sisteme kiraya vermiştir. Hevası ve hevasını dost edinenleri dost bilmiştir.

 

وَالسَّلَامُ عَلٰى مَنِ اتَّـبَعَ الْهُدٰى

“Selam doğru yola tabi olanadır.” (Taha 47)

Cenabı Mevla bizleri kendi hevamız, aklımız, nefsimiz ve onun kurduğu sistemleri değil de, kendisinin sevdiği, dost edindiği o yüce şahsiyetlerle dost eylesin.

Amin...

 

Yazar: Abdullah Mesud ÇINAR

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort