JoomlaLock.com All4Share.net

GÖNÜLDE YETİŞEN GÜLLER

Gönülde Yetişen Güller

Gönülde Yetişen Güller - Andelib

Sayı : 118 - Ekim 2017

 

Gönülde Yetişen Güller

 

Ey gonca-fem seni nerde bulayım?
Açan gülden ya da hardan sorayım?
Bağda mısın, bağbanda mı kime varayım?
Gülde misin, bülbülde mi bulmak isterim.
          Hâce Hazretleri (kuddise sırruh)

“İkra” emriyle başlar ilk vahiy. “Yaratan Rabbinin adıyla oku! İnsanı bir kan pıhtısından yarattı! Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti.” (Alak 1-5)

Kalem, yaratılan ilk eşya; oku, ilk emir… Bunlar müslümanların şiarı olmalı. Müslümana birçok sıfatı kullanabiliriz: İhlaslı müslüman, dürüst müslüman, zengin müslüman… Fakat müslümana cehalet hiç yakışmıyor, cahil müslüman lakabı kulakları tırmalıyor, gönülleri rahatsız ediyor.

“Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” fermanı her devri kuşatan muazzam bir rehberdir bize. İnsan merak etme öğrenme duygusuyla dünyaya gelir. Bebekken gözler görünce, kulaklar işitince tanıma süreci başlar. Büyüdükçe yeni şeyler öğrenir çocuk… Ailesinde gördüğü ile yaşadığı ile kimlik kazanmaya başlar. Peygamber Efendimiz (sav): “Her doğan, İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” buyurmuştur.

Müslümanlar olarak eğitimden ne anlıyoruz? Eğitim neye diyoruz? Birkaç cümle, birkaç işlem zannediyorsak eğitimi, bilelim ki böyle nesil yetişmez. Nesil yetiştirmek diye bir derdimiz kaldı mı acaba? Doktor, mühendis, hakim, savcı olsun diye gösterdiğimiz gayreti iyi bir müslüman olsun diye de gösterebiliyor muyuz?

Alman Nazi işkencesi görmüş, toplama kampından kurtulan biri şimdi bir lisede müdür. Ve her eğitim yılı başında öğretmenlerine der ki: “Kamptan sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar… Sizlerden isteğim şudur: Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma ve matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak önem taşır.”

Yakın zamanda ülkemizin yaşadığı en büyük felaket FETÖ’yü düşünün. En çok eğitim işi ile uğraştılar. Doktorlar, hakimler, savcılar, öğretmenler yetiştirdiler. Ortaya çıkan sonuç, vatanını satacak, ülkesinin insanlarını öldürecek kadar hainleşecek, dini değerleri inkar edecek bir mankurt oldular. Demek ki sadece fenle, matematikle insan yetişmiyor.

Dünyanın özellikle de müslümanların en büyük sorunu eğitim. İnsan yetişmiyor artık. Batı insani erdemlerini çoktan kaybetti. Geçmişleri de vahşet, bugünleri de… Eskiden birbirlerini öldürüyorlardı, şimdi müslümanları, zayıfları, mazlumları öldürüyorlar… 

İslam dünyasına bakın… Nicedir hasret kaldık güzel insanlara… İmamı Azamlar, İmam Şafiler, İmam Gazaliler, Şahı Nakşibendler yetişmez oldu artık. 

Pinokyo, Kırmızı Başlıklı Kız, Robin Hood masalları ile büyüttüğümüz nesillerimizden Abdulkadir Geylani nasıl çıksın? Oysa biz yalan söyledikçe burnu uzayan Pinokyo yerine çocuk yaşta eşkiyaya bile doğruyu söyleyen Abdulkadir Geylani’yi anlatmalıydık. Enes bin Malikleri, Bilali Habeşileri, Ammar bin Yasirleri, Sa’d bin ebi Vakkasları, Musab bin Umeyrleri anlatmalıydık. İmam Rabbanileri, Mevlanaları, Yunus Emreleri anlatmalıydık… 

Şimdi okul kitaplarımızda müziği getiren tanrılar anlatılıyor. Oysa bizler halıkımız olan Allahımızı (cc) anlatmalıydık, Peygamber Efendimiz’i sevdirmeliydik… Tertemiz dimağları, gönülleri Yüce Mevla ile, peygamber sevgisi ile bezemeliydik… 

Çöplükte gül yetişmez, yetişse de değeri olmaz. Dini, milli ve ahlaki değerlerini yitiren evlerimiz, okullarımız nasıl gül yetiştirsin? Sadece bilgi ile eğitim olmaz. Bildiğini yaşayanlar gerçek eğitimi verebilirler. Meşhur bir söz vardır: Eskiden ilim sadırdan sadıra öğrenilirdi, sonra sadırdan satıra, sonra da satırdan satıra öğrenilir oldu… İlim, yaşayan bir gönülden gelirse muhatabı olan gönülde tesiri olabilir. Satırların bile bozulduğu günümüzde insan nasıl yetişsin?

Son zamanlarda birçok eleştiriyle yıpratılmak istenen tasavvufun eğitim metodu gönülden gönüledir. İslamı aşkla yaşayan bir gönülden (mürşidi kamilden) İslamı muhabbetle yaşamaya talip olan gönüle (müride) aktarılan eğitimin adıdır tasavvuf. Bu eğitim hayali değildir; yaşanmış, denenmiş ve başarıya ulaşmış bir metottur. Dünyanın en güzel insanları olan ashabı kiram bu yolda eğitilmiştir. Daha sonra gelen Allah dostları da bu yolla yetişmiştir. Abdulkadir Geylaniler, Şahı Nakşibendler, Abdulhakim Bilvanisiler, Yakub Haşimiler… gönüllerde yetişen goncegül gibiydiler. Yetiştiler, olgunlaştılar, goncegül gibi açıldılar sonra. Bütün dünya onlardaki güzelliklerden istifade etti. Gönüllerde yetişen bu güller yeryüzünü güzelleştirdiler yıllarca. İslamın gönülleri saran enfes rayihası bu güllerle yayıldı. Güller azalınca, evimiz-yurdumuz İslam kokmaz oldu artık. 

Tasavvuf, gül yetiştirme mektebi… Tasavvuf, gönülden gönüle eğitimin adı…

Müslümanlar arasında ehli sünnet anlayışı dışındaki akımlar yayılmaya başladı. Gönülü reddeden Vahhabilik, Selefilik, radikallik gibi bu anlayışlar; müslümanları birbirine düşürmektedir. Kardeşliği tesis etmek yerine, nifağı, bozgunculuğu arttırma gayreti içindeler. Müslümanların bu dağınıklığı İslam düşmanlarının işine gelmektedir. Bu yüzden Vahhabilik, Selefilik gibi akımlar Batı tarafından desteklenmektedir. İslam ümmetini bir araya getirecek, gönlü ve aklı buluşturan ehli sünnet çizgisi ise hedefe konmaktadır. Türkiye ile son zamanlarda bu kadar uğraşılmasının asıl sebebi bu olsa gerek. İslam birliğinin önü kesilmek isteniyor.

Birçok saldırıya maruz kalan tasavvufun kırıntısı kalmış bugün. Türkiye’de, İslam’ın kalesi, ümmetin birleştiricisi olan ehli sünnet anlayışı devam ediyorsa bu gönül mektebi olan tarikatlerin varlığını devam ettirmesindendir. 

Gerçekten dindar bir nesil yetiştirmek istiyorsak nesillerimizi gönülden, yaşantıdan gelen ihlaslı, muhabbetli bir bilgi ile yetiştirmek gerekir. İslam’ın gülleri yetişsin istiyorsak gül medeniyetinin varisi olan tasavvufu yeniden canlandırmalıyız. Eğitimimizi gönül mektebinden (tasavvuftan) metotlarla yeniden düzenlemeliyiz. 

Ya Rabbi, Hz. Muhammed’in (sav) gül kokusundan mahrum etme bizi. Hayatımızı nefsimizin çirkinliklerinden uzaklaştır. İslam’ın güzellikleriyle bezendir bizi. Nesillerimizi gül gibi yetiştirmeyi bize nasib eyle. Onlar İslamın gülleri olsunlar, gülün kokusunu unutan dünyaya yeniden umut olsunlar. Çölleşen dünyaya İslam’ın gül kokusunu yeniden yaysınlar.

 

Yazar: Andelib

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort