JoomlaLock.com All4Share.net

DOSTLUK EMEK İSTER

Dostluk Emek İster

Dostluk Emek İster - Nurten ÖZEN

Sayı : 111 - Mart 2017

 

Dostluk Emek İster

 

Bizi yoktan var eden Rabbimize sonsuz hamdü senalar, dostumuz Efendimiz’e (sav) salâtu selamlar, Allah’ın (cc), Rasulü’nün kıymetli dostlarına sevgi, dua ve hürmetler olsun.

Dostluk ve arkadaşlık, toplumsal bir varlık olan insanın en önemli ihtiyacıdır. Çocukluğumuzda oyun oynarken, öğrenciliğimizde okula gidip gelirken, yolculuk yaparken hep yanımızda iyi anlaştığımız bir arkadaşımızın bulunmasını arzu ederiz. 

İnsanız; yalnız geliriz dünyaya, yalnız gideriz. Lakin yalnız yaşayamayız. Hepimiz samimi dostluklar arzu ederiz. Dost; manası kadar, söylenişi de güzel kelime… Hz. Yûnus; “Ben dost yüzü görmesem, bu gözlerim nemdir benim.” der. 

Dost kimdir, öncelikle görüldüğünde Allah’ı hatırlatandır. Dost, erimeyen ve eritmeyendir. Dostluk, dünyada başlayıp, cennette devam edendir.

Hâce Hazretleri (ksa) bize bu yolu açmıştır. Sahabe efendilerimizin (ra) “Anam babam sana feda olsun!” ifadesini bize hayatıyla tefsir buyurmuşlardır.

Aslında dostluk ancak yaşanır, anlatılmaz. Hepimiz yana yakıla dost ararız da “Biz dost olabildik mi?” diye kendimize pek sormayız.

Kindi ve İbni Miskeveyh dost kavramını: “Sen demek olan bir başkası.” şeklinde tanımlar. Aristo, “İnsan iyi durumda da, kötü durumda da dosta ihtiyaç hisseder. Kötü durumda iken dostlarının yardımına, iyi durumda iken de onların yakınlığına ve iyilikte bulunabileceği kimselere ihtiyaç duyar” der. Öyleyse dostluk, insanın her durumda aradığı şeydir. Sokrates de ”Dostluk konusunun küçük olduğunu zanneden kimsenin kendisi küçüktür. Bence dostluğun değeri ve önemi Karun’un altınlarından, kralların hazinelerinden, insanların elde etmek için yarıştıkları mücevherlerden daha büyüktür, bunlar kesinlikle dostluğa denk olmaz.” der. Bu ifadeler gerçek dostluğun insan için ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Dostluk yoldur, dost yolcu… Gönül önce yoldaş, sonra yol ister. Çağımızda insanın gerçek dostlara olan ihtiyacı, başka dönemlerde olduğundan daha fazladır. 

Tabi ki her şey gibi, dostluk da emek ister. Dost edinmenin de şartları vardır. İbni Miskeveyh bu şartları şöyle açıklar:

Bir dost edineceğimiz zaman, onun çocukluk döneminde annesi-babası, kardeşleri ve diğer yakınlarıyla ilişkisinin nasıl olduğunu öğrenmeliyiz. Annesi-babası ve yakınlarıyla ilişkisi iyi olan kimseden dostluk beklenir. Yakınlarıyla geçinemeyen başkalarıyla iyi geçinmesi zordur.

Sonra, onun senden önceki dostlarına karşı davranışlarını öğren-mende ve bunu annesi babasına karşı davranışlarıyla karşılaştırmanda yarar vardır. Önceki dostlarına ihanet eden birinin sana da ihanet etmesi doğaldır. 

Sonra, onun teşekkür etmesi gereken kimselere teşekkür edip etmediğini veya nankörlük edip etmediğini araştır. İbni Miskeveyh, dostluk ilişkilerinde bu “teşekkür niyetine sahip olmayı” o kadar önemser ki şu cümleleri oldukça dikkat çekicidir. Hiçbir şey nimeti inkar etmek kadar öç almayı gerektirmez. Bu konuda inkar kendisine hiçbir zarar vermediği halde, Allah’ın nimetlerini inkar edenler için ahirette hazırladığı cezayı düşünmek yeterlidir. Şükür kadar nimeti celbeden ve onu sağlamlaştıran bir şey yoktur. Öyleyse dostluk yapacağın kimselerde bu özelliğin bulunup bulunmadığına dikkat et.

Ayrıca arkadaşlık yapacağın kişinin rahatına düşkün olup olmadığını, maddi konuları aşırı derecede önemseyip önemsemediğini öğrenmede yarar vardır. Çünkü rahatına düşkün olan kimse kolay kolay başkası için zahmete katlanmaz. Maddi konuları aşırı derecede önemseyen kimsenin de dostluğu, çıkar ve menfaate dayalı olur.

Yine onun başkanlığı (riyaset) ve üstünlüğü sevip sevmediğine dikkat et. Başkanlığı ve üstünlüğü seven kimse, hep önde olmak, üstün olmak ve dediklerini yaptırmak ister. Böyle bir arkadaşlık ise dostlukta karşılıklı sevgi, saygı ve fedakarlığa ters düşer.

Yolculuk, komşuluk, alışveriş yapılmadan tam bir tanıma olmaz. Dostla- rımızın güzel ahlaklı kimseler olmasına dikkat etmeliyiz. Atasözlerimiz, dostluğun ve arkadaşlığın önemini ne güzel vurgular. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim, üzüm üzüme baka kararır...

Dostluğun yegane numunesi Efendimiz (sav) dostluk konusunu güzel bir örnekle şöyle izah buyurmuştur: “İyi insanla arkadaşlık eden, güzel koku satıcısının yanında duran kimse gibidir. Güzel koku satan her durumda yararlıdır. Ya ondan koku satın alırsın ya da o kendisi sana ikram eder. Kötü arkadaş ise körük çeken kimseye benzer. Ya körükten çıkan kıvılcım orada bulunanın elbisesini yakar ya da en azından körüğün kokusu üzerine siner.”

Her şey aslına meyleder. Dost bulmak için dost olmalıyız, iyilerle olmak için iyi hale sahip olmalıyız. Kusursuz dost arayan elbette dostsuz kalır. Dostluk örtücü olmayı, fedakar olmayı, tamamlayıcı olmayı gerektirir. Dostluk, iki gönül arasında akan nehir gibidir; gittiği yeri de temizler, geldiği yeri de…

Söze başlarken dostu an dediler
Onu anan söze inci mercan dediler
Gül yüzün görüp hüsnü an dediler
Korkma! Dur yolunda ver can dediler…

Rabbim bizleri gerçek dost eylesin, dostlarına bende eylesin…

Amin.

 

Yazar: Nurten ÖZEN

 

 

gh logo           rahiask gri         rahiask logo             google play

Top
bursa escort , escort bursa , izmit escort , van escort